Giriş
(10)

eksiduyuru'da cevap bekleme süresi ne kadardır?

squidward
Bir soru sorduğumuz zaman 1 gün boyunca cevap gelmiyorsa, daha fazla beklemeyelim mi?Ne zamana kadar umut vardır?
Bir soru sorduğumuz zaman 1 gün boyunca cevap gelmiyorsa, daha fazla beklemeyelim mi?
Ne zamana kadar umut vardır?
0
squidward
(02.08.23)
Sorunun niteligine göre degisiyor. All or nothing.
0
Avoiding The Puddle
(02.08.23)
Anasayfadan düşene kadar.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.08.23)
genelde soru, sayfanın orta kısmının aşağısına düşmeye başladığında çok ilgi çekmemişse sonrasında pek yanıt gelmiyor. yani süre değil de sorunun konumu önemli gibi.
0
psipsipsi
(02.08.23)
peki cevap alma ihtimalinin yüksek olması açısından, hangi saatlerde/günlerde soru sormak makuldür?
0
🌸squidward
(02.08.23)
Bro gereksiz sorguluyorsun. En alttaki duyuru 12 gibi açılmış, neredeyse 12 saattir yayında, yani bir duyuru 12 saat anasayfada yayında kalabiliyor çok önemli değil yani kaçta açtığın, ilgi çeken bir duyuruysa ya da çok spesifik bir zümreye hitap etmiyorsa illa ki cevap alır.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.08.23)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet +1
0
mikahakkinen
(03.08.23)
16 saat içinde cevap gelmediyse büyük ihtimalle gelmeyecektir.

Bir önceki duyurunuzda çok fazla detay vermişsiniz. Cevap verebilecek biri olsa da tüm yazıyı okumak zor gelmiş olabilir.
Belki o duyuruyu sadece şöyle yazabilirdiniz:

"KPSS'ye yönelik problem ve geometri kitabı önerir misiniz? Çözümlü olmasını ve YKS'ya yönelik olmamasını tercih ederim.
İlyas Hoca'nın yayınlarını çözdüm, yeni bir yayın arıyorum."
0
michael_knight
(03.08.23)
Benim bazen çok eski duyurularıma bile cevap geliyor. Arama yerinden bir şey aratırken denk gelmiş ve cevaplamış olabilir, profilime bakmış ve oradan bir duyuru gözüne kestirip cevaplamış olabilir.

Bunun bir süre sınır yok bence.

Ancak, 3 gün içinde cevap gelmezse ihtimal çok düşük. Zaten 3 gün içinde aynı duyuruyu açamıyorsunuz diye biliyorum. 3 gün sonrasında olur da sorunuz bir muhattabına denk gelmediyse, ilerleyen günlerde gelebilir umuduyla 3 gün sonra eskisi silinerek tekrar sorulabilir bence.
0
ananiyimioguz
(03.08.23)
Önce ana sayfadan, sonra da sağ pencereden düşene kadar. Ondan sonra cevap gelme olasılığı çok düşük. Ya canı sıkılmış biri olması lazım ya da azimli arkadaşlar oluyor onlar el atacak. Arada görüyorum 3 gün sonra, benim cevap verdiğim duyurunun gündeme düştüğünü görüyorum. Genelde kızların duyuruları 3 gün sonradan canlanıyor gerçi ama ahgafgsaga Önemli konulara da el atanlar var tabii.
0
nawar
(03.08.23)
Eski duyuru olsa 1 hafta sonra da cevap gelebilirdi. Artik ana sayfadan dustukten sonra zor
0
floydian
(03.08.23)
(2)

Vitamin ve gıda takviyesi fikri

hiçmiyok
Arkadaşıma diyetisyeni bromealin ve krom pikolinat önermiş. Ödem atmaya ve tatlı ataklarına karşın. Ben de alıp kullansam mı dedim. Özellikle tatlı atakları en büyük problemim ve kendime söz geçiremiyorum. Nette çok olumlu yorumlar da var, hçbir işe yaramadı yok efendim şuna zarar verdi diyenler de.
Arkadaşıma diyetisyeni bromealin ve krom pikolinat önermiş. Ödem atmaya ve tatlı ataklarına karşın. Ben de alıp kullansam mı dedim. Özellikle tatlı atakları en büyük problemim ve kendime söz geçiremiyorum.

Nette çok olumlu yorumlar da var, hçbir işe yaramadı yok efendim şuna zarar verdi diyenler de.

Kullanan, memnun olan, marka tavsiyesinde bulunabilecek ya da bu ürünlerle ilgili hikayesi olan var mı?
0
hiçmiyok
(31.07.23)
Alakasız şeyler, diyetisyenlerin bu tip işe yaramayan "sihirli" formülleri olur hep.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.07.23)
krom kan şekerini düzenlemeye yardımcı oluyor, gözle görülür etkisi var.
tatlı ataklarını kontrol altına alma nedeni o.

bromelain de ananasın içinde bulunan bir enzim, inflamasyon ve ödeme iyi geliyor.
tabii çılgınlarca ödeminiz varsa belli bir yere kadar etki eder, yani ödem söktürücü ilaçlar tarzı deli bir etki görmeniz zor.

ikisini de kullanıyorum, ikisinden de memnunum.
0
blatta hiberna
(31.07.23)
(4)

Ekşisözlükte ingilizce başlık ve içerik formata aykırı mı?

Unde bach canim
Sadece ingilizce entryler girilen başlıklar var mı sözlükte ve bu formata aykırı mı?
Sadece ingilizce entryler girilen başlıklar var mı sözlükte ve bu formata aykırı mı?
0
Unde bach canim
(27.07.23)
Normal şartlarda Örnek/Alıntı değilse yasak olması lazım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(27.07.23)
eskiden yasakti. yani sadece (baslikla alakali olsa bile) sadece ingilize bir sey yazdiginda (mesela o filmden bir monolog) direkt siliniyordu, hatta duruma gore caylak yapiliyordun. Son 5-6 senedir hic kural yok, %95 cop entry giriliyor zaten o yuzden sorun olacagini sanmiyorum su an.
0
hot potato
(27.07.23)
eksisozluk1923.com

yassah deil.
0
cooperr
(27.07.23)
Normal şartlar altında format kuralları uygulanırken yasaktı. Silinen entry'ler vardı. Belki sözlükteki ingilizce entry'ler falan gibi kural sıyıran başlıklar varmıştır.

İngilizce başlık da özel isim değilse yine yasaktı.

Gönüllü mod istifasından sonra sözlükte kural namına bişey yok, eğer entry'nizi silmek isterlerse x kural göstererek silinir, hala kural olduğunun göstergesi değil o maalesef.

Şu an gösterilen örnekler de teknik olarak geçerli değil zira formata aykırıydılar fakat artık format yok. Soru başlığa cevap entry'den, dedirten entry'den ne babayiğitler uçtu şu an naber başlığına iyilik kenke yazsanız bişey olmuyor.
0
hedep
(27.07.23)
(4)

Her gün 40 dk kondisyon bisikleti?

simlasimlasimla
Selamlar.55 kg genel anlamda zayıf görünen ama bacak bölgesinden şikayetçi biriyim. Selülitli ve sıkı olmayan bir görüntü var. Her gün düzenli olarak 40 dk aşırı yavaş olmayacak şekilde evde bisiklet sürmeye başladım. Görüntüm iyileşir mi ve ne kadar sürede sizce? Tenk yu..
Selamlar.

55 kg genel anlamda zayıf görünen ama bacak bölgesinden şikayetçi biriyim. Selülitli ve sıkı olmayan bir görüntü var. Her gün düzenli olarak 40 dk aşırı yavaş olmayacak şekilde evde bisiklet sürmeye başladım.

Görüntüm iyileşir mi ve ne kadar sürede sizce? Tenk yu..
0
simlasimlasimla
(26.07.23)
Her gün 40 dakika yaparsan bişey olmaz. Ya haftada bir mesela 5 dakika arttıracaksın, ya da her hafta bi tık daha hızlı olacaksın ya da bisiklette öyle bir özellik varsa level atlayacaksın vs.

Selülitlerin gitmez. Bir tık daha görünmez olur sıkılaştıkça. Süre konusunda da iyileşme konusunda da net bir şey söylenemez buradan. Biraz genetik miras devreye giriyor burada.

Eğer iyileşme olursa, bıraktığın anda şu ankinden daha kötü olacaktır. Onun için yaşam tarzı haline getirmeyeceksen hiç başlama.

Bir de kadın kişilerinde genelde ben nasıl olsa spora başladım, yakarım yaa yanlışıyla tatlıya yemeğe abanma huyu var ki spor yaparak kilo aldırır insana.
0
Mirket
(26.07.23)
Her gün 40 dakika kondisyon bisikleti selülite çözüm olsaydı dünyada bir tane selülitli kadın kalmazdı inan bana, selülit başta östrojen nedeniyle sonra düzensiz ve dandik beslenmeyle sonra sigara kullanımı nedeniyle vs olur. Yani selülite çözüm yok desem yeridir ama sıkı bi bacak için diğer tüm sıkı kas gruplarına ne yapılıyorsa ona da o yapılmalı ve ağırlık çalışmalı. Yani bisiklet hiç etkilemez mi dersen tabii etkiler ama yani işte, hiç yoktan iyidir diyeyim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(26.07.23)
Her gun 1 saat tempolu yuruyus ya da total 8km de olabilir. Bir yandan yediklerine de dikkat etmen gerek. Ayrica squat vb sadece vucut agirligiyla aletsiz yapilan hareketler tam ihtiyacin olan hareketler.
0
idexo
(26.07.23)
"Goruntu iyilesmesi" cok oznel bir kavram o konuda yorum yapmak imkansiz.

SIKILASMA(uzgunum klavy tr degil)denen sey bir bolgedeki kaslarin buyuyup kesitlerinin artip, ayni zamanda subcutaneous yaglarin azalmasi ile olusur, bu oranin artisi azalisi goruntuye etki eder, bu guzel yada degil oznel bir kavrma biraz da genetik faktorler etkin.

Konsdisyon bisikletiyle calismak dogru uygulandiginda bisiklet kondisyonunuzu arttirir, Vo2 de ve ozellikle Zone 2 bir calisma yapilirsa yuk altindaki nabizinda iyilesme saglar. Elbette ki bir miktar kas kazanma ihtimaliniz de soz konusudr ozellikle baslangic seviyesinde iseniz. Ancak bunun ideal yolu bu degildir.
Soylemeden gecemiyorum bacak calisiyorsunuz diye, bisiklet ceviriyorsunuz diye bacaginizdaki yaglanma azalmaz. Oyle calismiyor sistem.

Yazilmis; agirlik idmani , temiz bir diyet. Uzun sureli basarilabilir hedefler.
0
wallcan
(27.07.23)
(7)

Yahudiler neden diğer dindarlar gibi bilimden uzak kalmamış?

Unde bach canim
Tabii ki tüm dindarlar bilimden uzak değildir ama dünya geneline bakınca bilim dünyası genellikle dinden uzak bir güruh tarafından önemseniyor ve ilerletiyor. Halbuki din etkisinin daha fazla olduğu 1900lü yıllarda ünlü bilim adamları çıkarmış yahudi topluluğu nasıl bu motivasyona sahip olmuşlar? So
Tabii ki tüm dindarlar bilimden uzak değildir ama dünya geneline bakınca bilim dünyası genellikle dinden uzak bir güruh tarafından önemseniyor ve ilerletiyor. Halbuki din etkisinin daha fazla olduğu 1900lü yıllarda ünlü bilim adamları çıkarmış yahudi topluluğu nasıl bu motivasyona sahip olmuşlar? Sonuçta semavi dinlerin temeli bu milletten çıkmış (müslümanlık dışında). Müslümanlık ise soydaşları olan araplardan. Ama araplara baktığımızda bunu söyleyemezken yahudiler almış yürümüş. Ticareti, bankacılık sistemini ve zebgin olmayı hangi motivasyonla başardıkları belli de bilim pek bu doğrultuda bir durum değil. Bu kadar dindar bir toplum bilim alanında nasıl böyle başarılar elde edecek derecede kendilerini adayabilmişler?
0
Unde bach canim
(21.07.23)
yahudilerde dindarlık yaygın evet, ancak ateizm de oldukça yaygın. hristiyanlık ve müslümanlıktaki hikayelerin daha ilkel ve detaylı versiyonu yahudilikte var. o yüzden bu hikayeleri derinlemesine ve detaylıca bilen birinin ateist olması daha kolay.
yahudi bilim adamlarının bir çoğu zaten ateist.
kısa sürede fazla düşünmeden yaptığım eyyorlama bu kadar
0
abelardo
(21.07.23)
Senin bahsettiğin Yahudiler 19. yüzyılda ortaya çıkan Reformist Yahudiler, bunlar Yahudilerin daha laik hali gibi ama aslında Yahudiliğin büyük bir kısmını Ortodoks Yahudiler oluşturur, onlar da bahsettiğinin tam tersi bir anlayışa sahiptir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.07.23)
ilk yahudiler genelde zanaatkardır, bir el işçiliğinde ustadırlar ve bu işler genelde çok zahmetli ve beceri isteyen işlerdir. bilim yapmak da buna çok benziyor ince ince yıllarca bir konu üstünde uğraşma sabrını gerektiriyor.
0
orpheus
(22.07.23)
Bilim dünyasının 'dinden uzak güruh" gibi görünmesi sadece bize özel bir durum. Bir fanus içinde yaşıyor gibiyiz.

Buradan bakınca bilim beş batılı filozof beş de teorik fizikçiden ibaretmiş gibi görünüyor. İlk aklıma gelen Abul wafa aydaki kratere ismi verilmiş, Wikipedia'da yazıyor. Özellikle matematik, fizik, kimya formel bilimlerde müslümanlar hep ileride oldular.
Batılılar 19.yy'da bu bilimler üzerinde teknik inşa ederken geriye atıfta bulunmadılar ama inkar da etmediler.
Yahudilerden bilim yapanların kendi dinlerinden uzaklaştığına katılıyorum, hristiyanlar da öyle.
0
hebanon
(22.07.23)
öncelikle müslümanlar bilimden uzaklaşmamış.

tam tersi islamdan sonra islam rönesansı var. günümüz bilim dünyasında bu dönemin çok önemli etkileri var.

modern kimyanın, mekatroniğin vs. pek çok alanın kurucusu müslümanlar.

antik yunan denilen bilimin atası kabul edilen filozofların pek çoğunun eserleri tercüme döneminden avrupalılara kalıyor. belki de islam olmasa kaybolacaktı pek çoğu.

sanırım 9 veya 10. yy'da yemen'de hamam tavanına uzay haritası çiziliyordu. saray kadınları ile bilim adamlarının arasında bilim tartışması içeren mektuplaşmalar oluyordu. fas'ta bir kadın vakfiyesi ile üniversite açılıyordu. bundan 1000 sene önce horasan, arap yarımadası, kuzey afrika arasında şimdiki öğrenci değişim programları gibi hareketlilik vardı. yani islam geldi karanlık geldi bizim tarihimizle alakalı değil.

ortaçağ neden karanlık, tarihi yazan günümüz avrupalıları o dönem insan toplayıp cadı diye yakacak kadar cahil olduğu için belki de.

günümüzdeki durum süreklilik arz etmiyor yani.

mesele sadece din ile alakalı değil.

bu konunun uzmanı olmadığım için şöyledir böyledir yorumu zor. ancak fakirlik çalışmayı, çalışmak refahı, refah tembelliği, tembellik de fakirliği getirir gibi bir daire var.

yahudiler avrupa'da yüksek tahsil alabilmeye başlayalı çok olmadı. yani 17. yy avrupasında bir yahudinin en üst seviyelerde olabilmesi kolay değil.

sonuçta hor görülen bir halk mecburen belirli alanlarda iyi olmak zorunda. bu eğitim olmadığı yerde zanaat olabilir, eğitim hakkı doğunca bilim olabilir gibi.

çok ufak bir azınlık olunca birbirini tutmak da cabası tabii..

israil süper bir ülke şu an. gerek refah seiyesi gerek teknoloji alanında. tabii ki abd parası ve koruması söz konusu. ancak israil şeriat ile yönetilen bir ülke. öyle bizdeki gibi laiklik falan dertleri de yok.

ayrıca yahudi inancında bizdeki gibi bir ahiret inancı yok. yani bu dünyada ne yaptı yaptı gibi bir durum vardı. yanılıyor da olabilirim.

yine yahudi inancına göre yahudiler üstün ırk. tüm dünyadaki insanlar onların kölesi gibi, bir önemi yok yani.

bunlar dünyaya bakışı değiştiriyor. kendi öğrendiğiniz veya kırmaya çalıştığınız çerçeve ile adamların dünyaya bakışı (mindset) çok çok farklı.

son olarak yahudilik sadece bir din değil. bir ırk, bir sınıfı ifade ediyor. siz inançlı olabilirsiniz olmayabilirsiniz ancak bu sizin yahudi olmanızı değiştirmiyor. bu da çok farklı bir bağ ortaya çıkartıyor.

velhasılı bir durum sadece bir parametre ile açıklanamaz. burada çok ciddi sosyolojik çözümlemelere ihtiyaç var.
0
gurur
(22.07.23)
Asırlarca yersiz yurtsuz kalıp yutulmamak/asimile olmamak için uğraşmak zorunda kalınca temel bir motivasyon kaynağı olmuştur bu.
0
encokbenisevinnolur
(22.07.23)
@hebanon @gurur
Hocam ben müslümanlar bilimle alakasız demedim, emevilerin zamanının en ileri bilim adamlarına, iranlıların birçok felsefeci ve bilim adamlarına sahip olduğunu biliyorum. Ama benim bahsettiğim daha çok 19 ve 20. Yüzyıllar. Ve takdir edersiniz ki dindar kişiler artık iyice pasifize olmuşlar çünkü bilim ilerledikçe din olgusu ihtiyaç duyulmayan haliyle dindarların düşman olduğu bir şeye dönüşmüş. Tabi newton dindar bir adam ama bu 20. Yüzyılın şartlarında bir durum değil.
0
🌸Unde bach canim
(22.07.23)
(10)

cruise yolculugu nasil bi sey

Kittie
hijyenik degil diye okuyorum ama iyilerinin luks bir otelden farki yok ki. yoksa farkli mi?gece okyanusun ortasinda ilerliyor olmak korkutucu mu? (geminin batmayacagi yuzde yuz de bahsettigim sey ucsuz bucaksiz bir suyun ortasinda olma hissi)hastalandiniz diyelim gemideki doktoru da asiyor durumunuz
hijyenik degil diye okuyorum ama iyilerinin luks bir otelden farki yok ki. yoksa farkli mi?

gece okyanusun ortasinda ilerliyor olmak korkutucu mu? (geminin batmayacagi yuzde yuz de bahsettigim sey ucsuz bucaksiz bir suyun ortasinda olma hissi)

hastalandiniz diyelim gemideki doktoru da asiyor durumunuz, hemen helikopter mi isteniyor?

genel olarak guzel bir sey mi? bir de nereye seyahat ettiniz?

bonus soru: tasarimlari tam bir otel gibi oldugundan boyle gemi olmazcilardan misiniz? cirkin mi tasarimlari?

bir duyuru icinde 35 tane soru sordum ama aklinizda kalanlari cevaplarsiniz iste :)
0
Kittie
(21.07.23)
Ben Beşiktaş'tan Kadıköy'e vapurla geçerken bile gerilen biri olduğum için böyle yolculukları düşünürken bile nabzım yükselmeye başlıyor, bana çok klostrofobik bir ortam gibi geliyor, ayrıca batmayacağının da bir garantisi yok son 2-3 senede özellikle kuzey denizinde batan alabora olan çok yolcu gemisi var böyle.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.07.23)
Kim demiş hijyenik değil diye.
Titanikin buzulu gelip çarpmazsa batmaz.
5 yıldızlı bir oteldeki her şey var. 24 Saat etkinlik. Asla sıkılmazsın.
Kaldıklarımın mutfağı süperdi.
İçeceklerin ayrıca ve fahiş ücretlendirilmesi kötü.
Ege adaları ve Akdeniz limanları.
Tasarım süper.
Doktorları kalite. Helikopter gelir.
0
Mirket
(21.07.23)
otelden farkı yok, egede çok az dalgada bile uyumak biraz zor oluyor sonra alışıyorsun(bu ege cruiseleri orta boyda)
alt katlarda olmak zor motor sesi geliyormuş, üstün bir altı iyidir.
birde panik ataklıksanız binmeyin bence, helikopter için çok extrem olmalı ameliyat harici müdahale yapabiliyorlar.
gemideki havuzlar küçük ve keyifsiz bence, ege adaları turları yapılabilr, tasarımlarıda gayet güzeldi
0
eja
(21.07.23)
7'den 70'e her yaşa ve zevke hitap eden harika bir deneyim. Her insanın hayatından en az 1 kere katılmasını tavsiye ederim. Hijyenik olmama ihtimali yok 5 yıldızlı otellerde temizlik nasılsa o, odalar her gün 1 kere ortak alanlar her gün sayamayacağın kere temizleniyor. Sağlık konularında endişe etmek de yersiz karadan o kadar uzak seyir olmuyor titanik gibi atlantiği bir uçtan uca geçen bir rota yok. Penceresiz ve manzarasız iç kabinler bir nebze klostrofobik olabilir ama sadece yatmak için odada kaldığınız için manzaralı, balkonlu, ferah bir odayla aradaki 8-10 bin euroluk farkı vermek istemeyebilirsiniz. 6 kere yolculuk yaptım. Karayipler, uzakdoğu, akdeniz, baltık, orta avrupa, britanya hepsinden ayrı ayrı keyif aldım. En büyük avantajı uçak, otel, yemek, ulaşım, aktivite, vs hepsiyle ayrı ayrı uğraşmak emek ve vakit harcamak yerine tek seferde parasını verip keyfine bakması.
0
iwasbornonamountainside
(21.07.23)
Hangi cruise olduğuna bağlı. Şimdi ufak gemiyle yunan adaları turu yapan da var,

Devasa gemiyle karayip, akdeniz, uzakdoğu dolaşan da.

Büyük gemiler ufak bir ilçe gibidir. Küçükler sadece yüzen bir oteldir.

Alışık olmayan biri için okyanus korkutucu olabilir. Ama okyanus yolculuğuna çıkan bir gemi zaten büyük bir cruise gemisidir. Bunların da inanılmaz teknolojileri var, fırtınaya yakalanmaları düşük ihtimaldir hava raporlarıyla sensörleriyle fırtınaları önden tahmin edip rota değiştirirler. Stabilizer sistemleri vardır dalgaların etkisini azaltır sallanmayı azaltır.

Zaten geminin içinde o kadar çok aktivite vardır ki, okyanus geçtiğinizi anlamazsınız bile.

Yine büyük gemilerin birçoğunda ufak cerrahi operasyonları bile yapabilecek ekip ve donanım oluyor. Çok kritik durumlarda en yakın limandan sahil güvenlik desteği isteniyor. Artık o ülkenin elinde hangi araç varsa onunla gelip hastayı alıyorlar.

Güzel olup olmaması bütçeye ve seyahat ettiğiniz şirkete göre değişiyor. Şimdi mesela bizde en popüler olanlar yunan adaları cruise turları. Bunlar yüzen oteldir. Küçük bir kabinde kalırsınız (tavsiyem balkonlu kabin alın, diğerleri klostrofobik olabilir çoğu insan için), 1-2 restoran olur gemide. 1 ya da 2 havuz olabilir ya da hiç olmaz. Bunlarda yapacak çok bir şey yoktur. Gemi sabah limana yanaşır, gittiğiniz yeri gezersiniz. Akşam yola çıkar, gemide yemek yer uyursunuz. Sabah kahvaltıda yeni limana yanaşır orayı gezersiniz.

Orta üst segment firmalar msc, royal carribean vb. daha büyük gemiler sunar. Bunlarda yapacak çok şey vardır. Sahne şovları, kulüpler, spor aktiviteleri, farklı tarzlarda çeşit çeşit restoran, yanaşılan limanlarda özel turlar, bazen turlara dahil olan özel konserler, mesela turun ortasında geminin tiyatrosunda bir anda mariah carey sahne alabilir, aşırı keyifli olabilir. Eğer iyi bir kabinde konaklıyorsanız yani deniz gören, balkonu olan vs bu turlar keyiflidir. Zaten gittiğiniz yerler de güzel olur bu gemilerle, singapur, akdeniz adaları, karayipler, kuzey buz denizi vs.

Bir de üst segment ya da tematik cruise turları var ki bunlar çok acayiptir. Mesela ritz carlton'un mega yatlarla yaptığı turlar var. Ya da disney'in fantasy gemileri var bunlar başlı başına olaydır.

Yani ne kadar bütçe o kadar eğlence.

Temizlik başka bir konu. Firmaya göre değişir. Küçük firmalarda bazı şeyler gözünüze batabilir. Ama çok büyük firmalarda bu tarz konular çok ciddiye alınır genelde.

Elbette firmadan bağımsız çok kalabalık dönemlerde havuz, jakuzi vb gibi ortamların %100 temiz kalması çok mümkün olmayabilir.
0
anten
(21.07.23)
2019 da balayına cruise ile çıktık. Yunan adalarını gezdik, biz suit tuttuğumuz için çoğu otelden güzel bir odada kaldık, batacak diye hic düşünmedim ama bir gece ciddi dalga oldu ve güverteyi kapamışlardı, cok hafif sallanıyordu o kadar. Havuzu hiç kullanmadık ama normalde de sevmem. Tiyatro salonu ayrı disco kısmı ayrı 5 tabe restoran vardı, 7 katlı. Kendi doktor ve hemşiresi var. Yine gider miyim, kesinlikle giderim.
0
mirty
(21.07.23)
Bu benim çocukluk hayalimdi. Filmlerde falan hep çok zenginlerin gittiğini görünce çok pahalı diye düşünürdüm.
Geçenlerde öyle bi esti araştırdım da verilemeyecek bir para da değilmiş.
Sadece kendime çok güvenmediğim için yanıma bir yoldaş bulana kadar erteledim bu sefer :)
Seneye böyle bir tatil yapmayı çok istiyorum ama aklına soktuğum o parayı vermek istemiyor ya genel olarak bu tür tatil istemiyor, annem, kardeşim bana ödetmek istiyor vs. :)

Tecrübem olmadığı için tasarım soruna yanıt vereyim sadece;

Bence gayet güzel görünüyorlar. Geçenlerde Galataport'a demir atan farklı türde gemiler görmüştüm bir tanesi böyle standart Cruise'lar gibi değil böyle sanki korsan gemisi gibi görünüyor uzaktan ama yakınlaştıkça yolcu gemisi olduğu belli olan hoş bir tasarımdı mesela o büyük kaba görüntüden hoşlanmayanlar bu tarz gemileri de tercih edebilirler.
Hatta onları yan yana görünce biri site konutu biri bahçeli ev gibi ne kadar farklılar ama sonuçta amaçları aynı diye düşünmüştüm.
Mesela arada çok fark yoksa ben o görmeye alışık olmadığım gemiyi tercih ederim ileride.
Var böyle hayaller bakalım artık...
0
Dağcı
(21.07.23)
Batması konusunda bilgi vereyim daha yeni titanik ile alakalı okuma yaptım.

Batmaz. Kaza yapsa, sorun yaşasa bile yolcularını öldürecek hızda batacak aletler değiller gemiler artık.

Titanikte 15 tane hata üst üste yapılmış. Bunlardan 1 tanesi bile yapılmasaydı yolcular ölmeyecekti. Şimdi o yaptıkları 15 hatanın 15 i de regülasyonlara ve kontrollere tabi. Bu nedenle deniz ortasında ilerleme hissi korkutucu değildir sanırım.
Ama benim de deneyimim yok. Büyük turlara çıkanlar çok memnun ama duyduğum kadarıyla.
0
zimbirik
(21.07.23)
Gemilerek nasıl batmıyor ya ben tam anlamadım, sanırım en son M/S Estonia batıp 800 yolcusu ölmüştü. O da çok eski bi tarih değil yani 94 yılında oldu gayet modern denizciliğin ürünü bi gemiydi. Onu saymayacaksak Costa Concordia var, illa batmasına da gerek yok alabora olunca da ölebiliyor insanlar.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.07.23)
Selamlar

Ben cruise gemisinde çalışıyorum, hatta bu yanıtı şu anda kamaramdan yazıyorum. İşte size her yönüyle yolcu gemilerinin perde arkası :)

1. Cruise sektörü hijyen konusunda çok katı ve titizdir. Dünyanın pandemi ile daha yeni tanıdığı pek gündelik yöntem bizim hayatımızın bir parçasıydı. Dolayısıyla hiç endişe etmeyin, tabiri caizse 7/24 temizleniyor. Hele de Amerika'da "Public Health" denetimleri oluyor ki görmeniz lazım, en mikroskobik toza kadar denetliyorlar.

2. Okyanus aşırı yolculuklar sürekli olmuyor. Mesela yılda 1-2 kez filan Avrupa'dan Amerika'a geçerken ya da tam tersi. Ama tabi gene de açık denizde olmak hissi farklı birşey ancak kendi adıma konuşursam korkutucu değil. Daha ziyade huzurlu ve rahatlatıcı.

3. Her gemide sağlık birimi muhakkak var. Ufak düzeyde cerrahi operasyonlar yapılabilecek düzeyde donanımlı sağlık çalışanları ve ekipmanlarımız mevcut. Hatta daha az önce revirdeki röntgen cihazının yazılımıyla ilgilenmem gerekti. Ciddi durumlarda eğer limana yakınsak hemen yanaşıyoruz ya da geri dönüyoruz. Karadan uzakta, açık denizde isek de helikopter geliyor ki 2-3 kez bizzat karşılaştım. Geminin burnuna sedye indirdiler, yolcuyu tahliye edip götürdüler.

4. Genel olarak güzel birşey :) Bu gemiler 5 yıldızlı yüzen otel gibiler, içlerinde gerçekten de yok yok. Alışveriş yapabileceğiniz dükkanlar, spa salonları, farklı dünya mutfaklarından restorantlar, değişik ambiyansa sahip barlar, puro odaları, kumarhaneler, dans gösterileri, yüzme havuzları, jakuziler, kütüphaneler, basketbol, futbol sahaları ve türlü türlü etkinliklerle dolu. Hatta gemilerimizden birinde go kart pisti bile var, okyanusa karşı araba yarışı yapabiliyorsunuz! Gösteri ve şovların bazıları Broadway'dan transfer edilmiş dünyaca ünlü performanslar oluyor. Hatta bazı yolcularımız özellikle onları seyretmek için geliyorlar.

Sakince kitap okuyup denizi de seyredebilirsiniz, kumar masasında çoluğunuzun çocuğunuzun geleceğini heba da edebilirsiniz. Bence en keyifli yanı ise bavullarınızı alıp karamanıza yerleştikten sonra rahat rahat seyahat etmeniz. Gece yolculuk edip sabah apayrı bir yerde gözünüzü açıyorsunuz.

5. Elbette çok devasa yapılarda oluyorlar (ki içlerinde benim de beğenmediğim gemiler var) ama kişisel olarak tasarımlarını güzel buluyorum. Hele de iç dekorasyonları gerçekten de çok güzel hatta sanat eseri gibi oluyor. Bazı gemilerimizin dışını ünlü ressamlar ve sanatçılar boyuyorlar.
0
burka
(21.07.23)
(8)

Yatırım olarak bilezik mi çeyrek mi tutmak

biravekahve
Varsayalım İkisinden de elimizde aynı değerde varsa(100 bin TL) birisini bozdurmak diğerini de birikim olarak köşeye bırakmak durumundaysak hangisini köşede bırakmak daha mantıklı olur?
Varsayalım İkisinden de elimizde aynı değerde varsa(100 bin TL) birisini bozdurmak diğerini de birikim olarak köşeye bırakmak durumundaysak hangisini köşede bırakmak daha mantıklı olur?
0
biravekahve
(20.07.23)
Annem maaşından ev kirasından kıldan yünden kalan paralarla çeyrek/yarım alıp sonra onları bilezik yapıyor ama misal eline toplu para geçse direkt bilezik alırdı gibime geliyor, annem öyle yapıyorsa bir bildiği vardır deyip bilezik daha mantıklı olur diyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.07.23)
Bir fark yok.

Şöyle ki.
Küçük ihtiyaç hasıl olduğunda çeyrek altını bozdurmak, kocaman bileziği bozdurmaktan mantıklı.
Kadın kişisinin bileziği takı olarak kullanma durumu var. Çeyrek altında o özellik yok.

Kuzen evlenirken çeyrek altını götürür takarsın bilezik ağır olur.

Onun dışında ve getiri olarak yatırım olarak bir farkı yok.

Not: Yatırım olarak bilezik alacaksanız özellikle İŞÇİLİKSİZ bilezik olmasına dikkat edin. Al sat esnasında işçilik parası zarar yazar.
0
Mirket
(20.07.23)
gram altin en mantiklisi, sonra ceyrek.
0
cooperr
(20.07.23)
yatirim getrisi acindan bir fark yok, bilezige tumletmenin bir avantaji yok, isin icine iscilik sokmayin olabildigince +1.
0
hot potato
(20.07.23)
Bilezik alırken işçiliğe de para verirsin, ama satarken işçiliği para olarak satamazsın. O yüzden bilezik (ve de işçilikli tüm altınlar) zarar ettirir.
0
etna
(20.07.23)
bilezik vb ürünler için alırken işçiliğin parasını alır, satarken işçiliği düşüp alırlar. o yüzden bilezik mantıklı değil. gram veya çeyrek
0
paintov
(21.07.23)
ata lirası. zar olmuyor pek. bilezikte her ne kadar en basit modelini alsanız da işçilik oluyor. çeyrek-yarım-tam ata lirası öneririm.
0
gadlemler
(21.07.23)
(3)

Muayenede ilkyardım çantası + Plaka ışığı arızası

la traviata
Murphy'e selam olsun, 2 senedir hiç bir sorun yokken tam muayenem geldiğinde iki şey oldu.1-) Bir haftadır "plaka ışığınızı kontrol edin" yazıyordu panelde. Bunun da ampülleri mi var? Yalnız dün arabayı yıkattıktan sonra ilk defa bu yazı çıkmadı. Pislikten olmuş olabilir mi? Sonrasında tekrar aracı
Murphy'e selam olsun, 2 senedir hiç bir sorun yokken tam muayenem geldiğinde iki şey oldu.

1-) Bir haftadır "plaka ışığınızı kontrol edin" yazıyordu panelde. Bunun da ampülleri mi var? Yalnız dün arabayı yıkattıktan sonra ilk defa bu yazı çıkmadı. Pislikten olmuş olabilir mi? Sonrasında tekrar aracı kullanmadığım için ikinci kez deneme şansım olmadı.
Ve diyelim ki bu arıza devam etti ve muayenede görüldü. Kusur sayılır mı?

2-) Reflektörüm kırıldı çantadaki. böyle 3e 5e falan ayrıldı. Açıp içini çantanın bakarlar mı buna?

2017 giulietta.

teşekkür ederim.
0
la traviata
(20.07.23)
İkisi için de toplamda hafif kusurlu olarak geçer. Zaten hafif kusurlu sayılmadan geçmek pek mümkün değil benim motor şasesini okuyamadıkları için ben hep öyle geçiyorum, motor şasesinin üstünde de motorun başka bi aprçası denk geliyor o yüzden okuyamıyorlar.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.07.23)
Reflektörü sallamazlar ama plaka ışığını değiştirin bence ufacık bir ampul zaten sanayide ampul satan yer bile değiştirir.
0
etna
(20.07.23)
arka plakada iki tane küçük ampül olur, değiştirmesi kullanıcı tarafından bile kolayca yapılır.

emin değilim ama palaka lambasından dolayı muayeneden kalınabilir, ışıklandırmada eksiklik olunca hiç affetmiyorlar.

diğer reflektör, yangın tüpü, ilk yardım çantası vs hafif kusur, problem olmaz.
0
John Bloor
(25.07.23)
(10)

Bim market iade

duhan
Selamlar herkese, Bim'den aldığım sutyeni bedeni olmadığı için 1 saat icinde iade etmek icin gittim ve değişim iade yapılmadığını söylendi. Ben de bim'e mail attım dönüş yapıldı ve iade edebileceğim söylendi.Sonra iade için gidince magazadakiler cok surat ve tavır yaptı ki gayet olumlu yaklaştım kı
Selamlar herkese,
Bim'den aldığım sutyeni bedeni olmadığı için 1 saat icinde iade etmek icin gittim ve değişim iade yapılmadığını söylendi. Ben de bim'e mail attım dönüş yapıldı ve iade edebileceğim söylendi.Sonra iade için gidince magazadakiler cok surat ve tavır yaptı ki gayet olumlu yaklaştım kızgın bir tavırda değildim. Şimdi ben hak mı yedim iade etmemeliydim çok üstüme gelmeyin üzüldüm. Benim mailim oraya şikayet olarak gitmiş. Halbuki ben mağazanın sitesinde yer alan sorgusuz sualsiz iade edilir ibaresine dayanmıştım.
Yok bedenler evrenseldir de ben olsam iade etmezdim de kasiyer bir ton laf etti :(
0
duhan
(20.07.23)
Eğer ürünü açıp denediyseniz, asıl hatalı olan bu tür hijyen ürünleri için "iade edebilirsiniz" diyen arkadaşmış. Bu ürünler için "saorgusuz sualsiz iade" ibaresi varsa o da muhtemelen denenmemiş ürünler içindir. Yani ürünü denedim olmadı gibi bir şey varsa o ürün değişmez. Ürünü denemediyseniz haklısınız, denediyseniz haksızsınız.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.07.23)
Bu sizin sorununuz değil bence. Hijyen sorunu bir gerçek ama bunu bin de paketleyip satmayacaktir, tedarikçi ile anlaşması vardır ve muhtemelen onlara vereceklerdir.
Çok dert edilecek konu değil. Bim personelinin de sürat yapmaya falan hakkı yok
0
kisa
(20.07.23)
Yahu bu hijyen durumu penti için neden geçerli değil mesela ben ona dayanarak yapmıştım. Her markanın farklı kuralları var. Denemeden nasıl anlayacağım ayrıca. Mağazada tişört pantolon şort her şey deneniyor sonuçta ki herkesin iç çamaşırını temiz olduğuna hem fikir miyiz.
0
🌸duhan
(20.07.23)
Yo her yerde var, iççamaşırı değişimi kanunen yasak markayla alakalı değil; eğer paketi açılmışsa bile denememiş olsanız dahi değiştiremezsiniz, şorttan pantolondan farkı iççamaşırı olması. Misal ben kendi adıma başkasının denediği pantolonu yıkayıp giymekte bir beis görmüyorum ama başkasının denediği boxer'ı giymeyi tercih etmem, eden varsa da biraz şaşırırım. Kadın olsam başkasının denediği sütyeni de denemek istemem ama kadın olmadığım için tam bi empati kuramıyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.07.23)
iç çamaşırında değişimin olmadığı bir gerçek. şahsen iadeyi denemeyiz bile.
0
kondansator
(20.07.23)
Alt iç çamaşırı değişimi söz konusu bile olamaz o konuyu tartışmam bile ama eminim siz atlet gitmeyip tisort deniyorsunuzdur. Siz yapmasaniz bile yapanlar vardir eminim. Fark nedir?
0
🌸duhan
(20.07.23)
Hocam farkı yukarıda belirttim işte biri iççamaşırı diye geçiyor diğeri tişört diye geçiyor, denenmiş iççamaşırı (özel bir merak yoksa) kimse tarafından tercih edilmez, o yüzden böyle bir şey var. Yani birinin atletsiz tenine giydiği tişörtü yıkayıp giyersin ama birinin denediği bir atleti satın almak istemezsin, çünkü iççamaşırı olduğu için böyle hoş olmayan sevimsiz sasık bir duyguya neden oluyor, böyle kekremsi gibi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.07.23)
İç çamaşırını değiştirmek istememeleri normal. Üst iç çamaşırı olduğu için size mantıklı geliyor olabilir değiştirmek ama belki hamilesiniz veya emziriyorsunuz, nereden bilebilirler? Bu durumlarda süt veya benzeri vücut sıvılarınız çamaşıra bulaşabilir. Ben de başkasının denediği çamaşırı almak istemem.
0
pembe mezarlık
(20.07.23)
Ben şimdiye kadar hiçbir giyim mağazasının, bu tarz "iç çamaşır" kategorisinde iade alabildiğine dair bir şey duymadım veya şahit olmadım(ki mantıklısı da bu zaten). Bim kasiyerleri haklı yani.
0
Avoiding The Puddle
(20.07.23)
Bim kasiyeri surat yapiyor cunku onlara bolge mudurleri bu urunu degistirmeyin diyor sonra baska biri baska bir sey diyor yalanci olduklariyla kaliyorlar sinirleri bozuluyor hakli olarak.

Kafaya takacak bir sey degil bence, zaten sutyen her ne kadar ic camasiri da olsa tshirtten farki yok gayet degisebilir bence de.
0
floydian
(20.07.23)
(2)

Omuz yırtığı

gergedan
Merhaba annemde orta düzeyde omuz yırtığı olduğunu söyledi doktor ve ameliyat önerdi. İstanbul'da bu alanda iyi bir doktorun daha görüşünü almak istiyoruz. Öneriniz olur mu? Daha önce bu durumu yaşayan var mı?
Merhaba annemde orta düzeyde omuz yırtığı olduğunu söyledi doktor ve ameliyat önerdi. İstanbul'da bu alanda iyi bir doktorun daha görüşünü almak istiyoruz. Öneriniz olur mu? Daha önce bu durumu yaşayan var mı?
0
gergedan
(19.07.23)
Omuz yırtığı dediğin sanırım rotator cuff yırtığı, ben sana klasik ortopedi doktoru yerine bi spor hekimi önereyim Tolga Saka'ya git en son Bezmialem'deydi bu işin ithalatını ihracatını yeri geliyor imalatını yapan biri kendisi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.07.23)
Omuz yırtığı dediğin Rotator cuff sendromu mu?

Eğer öyle ise iyi bir FTR uzmanı ara. İzmir için önerim olurdu ama İstanbul'u bilmiyorum.

Ameliyat çok ağrılı uzun bir süreç. Fizik tedavi ile yapılabilir bir şey var mıdır konusunu araştırın derim.

Ayrıca bu süreçte kısıtlılık olmayan bölgede kolunu kullanmaya devam etsin. Ev ödevi egzersizler verdilerse kesinlikle ihmal etmesin. Ama asla kısıtlılık olan bölgede zorlamasın.
0
Mirket
(19.07.23)
(19)

En toksik özelliğiniz?

sekizdokuzon
Benimki tembellik. Sizinki?
Benimki tembellik. Sizinki?
0
sekizdokuzon
(19.07.23)
çok konuşuyorum :) bir şeyi anlatmanın uzun yolu varsa mutlaka onu seçerim.
0
in vino veritas
(19.07.23)
kindarlık
0
pide
(19.07.23)
küçük yaşlarımdan beri dünyanın en iyi grubunun hangisi olduğu konulu tartışmalarla inatla girer ve her zaman çirkinleşirim.
cevap basittir.
0
AlsterWasser
(19.07.23)
Lafı bazen çok uzatmak :)
0
gadlemler
(19.07.23)
Kesin yargılı olmam.
0
Amaranta ursula
(19.07.23)
Bir konu hakkında kendimi çok yeterli görüyorsam ve o konu hakkında kulaktan dolma yalan yanlış bilgilere sahip olan birileriyle bi tartışma içindeysem karşımdaki kişiye aptal olduğunu iliklerine kadar hissettirmeyi çok seviyorum, hatta bazen anlattığım konuyu gerçeklerden saparak kendi içinde çelişerek anlatıyorum ki bakalım fark edip bana "sen ne anlatıyorsun birader" desin ama onu da anlamadıklarında daha çok zevk alıyorum, en toksik özelliğim bu olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.07.23)
Eleştiriye aşırı duyarlılık,
Yoğun sevgi beklentisi

Toksik ama beni sevenler de bu özelliklerim dolayısıyla seviyor. Yani problem yok.
0
Gradient_tabanlı_mor
(19.07.23)
kendimi cok elestiren birisiyim, ben buna alistim.
aynisini diger insanlar uzerinde uygulayinca kavga cikiyor.
elestirmeyi birakmam lazim.
0
cooperr
(20.07.23)
dengesiz ruh hali
0
personaa
(20.07.23)
Lovebombing, ıssız adam sendromu.
0
Bruce
(20.07.23)
Çok kuralcıyım, zıt tipte olanları çok yargılarım. Her şey planlı, her şey zamanlı. Dakika hesabıyla yaşıyorum. Bazen zor geliyor örneğin evden 5dk geç çıkıyorum, kendime de kızıyorum :D Dışardan bakınca mesleki anlamda iyi bir şey gibi durabiliyor bu ama mesela iş yerinde savsaklayan üstlerimi de çeşitli şekillerde hizaya getiriyorum :D onlar için hoş olmuyor olsa gerek.
0
akhenaten
(20.07.23)
Manipülatif biriyim. Karşımdakini iyi tanıyorsam bazen keyfi bir şekilde düşüncelerini değiştirmeyi seviyorum. Kendi sınırlarımı deniyorum sürekli acaba buna da ikna eder miyim diye kendi kendime meydan okuyorum.
0
jazzabel
(20.07.23)
Tembellik. Hatta üşengeçlik direkt. Buna bağlı olarak yapmam gereken bir işi manipülasyonla başkalarına yaptırmak. Başkalarına yaptırdıkça işin nasıl yapıldığını teorik olarak bilmek ama pratikte eksik kalmak.

Çocukluktan beri bu şekildeydim ama artık üniversiteden mezun olup iş hayatına girince bunu değiştirmeye çalışıyorum. Yine de bazen kolay geldiği için yapabiliyorum. Bunu yaparken başka ve kendime kolay gelen işleri yaptığım için çok da göze batmıyorum.

Mesela intörnken sonda takmak gibi el becerisi gerektiren işleri sevmediğim için bilgisayardaki dosya işlerini alıp sevmediğim işleri arkadaşlara bırakıyodum. Şansıma genelde grup arkadaşlarım da bilgisayar işlerini sevmiyordu o sayede denge buluyoduk.
0
nundu
(20.07.23)
tembellik ve bunun getirdigi erteleme aliskanligi.
0
baldur2
(20.07.23)
arkadaslik yapamiyorum, biri bir yere davet etse gidemiyorum, mesela sinema. misir kokusunun, telefon isiginin rahatsizligi o kuracagim iliskinin degerinden daha büyük oluyor.
0
wishmaythşngs
(20.07.23)
kıskançlık, önyargı, önyargıyla bağlantılı olarak hararetli anlarda karşıdakini dinlemeyip aşırı yükselmek.
0
naksidil
(20.07.23)
yedi büyük günahın hepsi
0
Hallegadola
(20.07.23)
Yakın çevreme elin oğlunun "sugar-coating" dediği şeyi yapmayı, yapmacık olmayı, yalandan ümit satmayı, haksız oldukları konuda yalan ile konuyu geçiştirmeyi vs. sevmiyorum. Samimiyetsiz yalanları amaçları ne olursa olsun sevmiyorum. Hem hayal kırıklığının parçası olmak istemiyorum hem de bir hata varsa iş yerinde, yeni tanıştığı grupta, flörtüyleyken şurada burada bilmeden o kötü huyuyla/olayla devam etmesindense burada biz bizeyken doğruyu öğrenmesi daha önemli bence. Bana da aynısının yapılması hoşuma gider.

Bir de mesela bir arkadaşım saçını kestikten sonra kötüyse, kıyafeti/makyajı kötüyse vs. direkt söylerim. Bir aile üyesinin sağlık durumu karamsar olan muhtemelen de kaybedeceğimiz bir arkadaşım var. Arkadaşıma o aile üyesinin sağlık raporları üzerinden yaptığım çıkarımı ve öğrendiğim durumu doğrudan söylememek için biraz laf geveliyorum. O da az çok farkında ve iyi bir şey duymak istiyor muhtemelen ama ben o yalanı söyleyemiyorum. O hayal kırıklığının sebebi olmak istemiyorum. Ne bileyim yemek kötü olduysa "eline sağlık, çok güzel olmuş" demem. Ha tabii bunları da kırma amaçlı ya da dobrayım ben diyen öküzler/odunlar gibi yapmıyorum. O samimiyetsiz yalanları istemiyorum ama
0
nawar
(20.07.23)
kendi kafama göre hareket ederim.
grup mrup hiç dinlemem.
kimse umrumda değil.
bunu bana zaman gösterdi.
0
rain when i die
(20.07.23)
(7)

trafikte sağ şeritten yavaş gidiyorum diye laf yedim

ShadowOfMoon
2 şeritli yol. ben sağdan 38-45 arası hızla gidiyorum. önümde bisiklet de vardı bir ara. onu da perdelemek için ama o gittikten sonra da devam ettim. sonuçta sağ şerit. isteyen sola geçer diye düşündüm. öğretilen buydu ama aslında sol şerit sadece sollamak için kullanılmalı görğşü de vardı.neyse bu
2 şeritli yol. ben sağdan 38-45 arası hızla gidiyorum. önümde bisiklet de vardı bir ara. onu da perdelemek için ama o gittikten sonra da devam ettim. sonuçta sağ şerit. isteyen sola geçer diye düşündüm. öğretilen buydu ama aslında sol şerit sadece sollamak için kullanılmalı görğşü de vardı.

neyse bu yol şehir için yani. sağ şeritte çok yavaş gitmek etik mi. suç mu ya da. zaten şehir içi hız limiti 50 km. ben 35 40 la gidiyorum.

yol üç şeritli olsa, orta şeritte bunu yapsam ne olurdu
0
ShadowOfMoon
(17.07.23)
Otoyollarda asgari hız limiti 40 km/s, diğer yollarda ise 15 km/s. Dolayısıyla şehir içinde 15-55 km/s arasında gidebilirsiniz yasal olarak. Taciz edeni kafaya takmayın, bırakın geçsin. 3 şeritli yolda sağ şeritte kalın ama.
0
orient blue
(17.07.23)
Hangi şeritte olursanız olsun, trafiğin bir akış hızı var. O hıza uymamanız genel trafiğin akışını sıkıntıya sokar. 'Bana ne kardeşim, en sağdayım, istediğim hızda giderim.' diyebilirsiniz ama, bu hareketiniz çok etik olmaz.

Sağ şerit boşken, soldan gitmek ise tamamen yanlış bir hareket.
0
Mirket
(17.07.23)
Şehiriçi şehir dışı hız limitlerini, yasal konuları filan bı kenara bırak. Arkadaşın dediği gibi trafiğin akış hızı vardır. O hızı bozarsan sonrası Mahmutbey gişeler gibi oluyor işte.
Mesela otobanların alt limit hızı 40 kilometredir. 40 ile gitsen yemediğin küfür kalmaz. Ama yasal?
Bu söylediğim kurallara uymayın anlamında değil, işleri daha pratik hâle getirin anlamında.
0
etna
(18.07.23)
@Mirket +1

Trafiğin genel akışının altında kalmak, oluşturacağı trafik ve yaratacağı stres bir yana direkt trafik kazası riski doğurur. Araç kullanmayı yeni öğrenenler için tıkere edilebilir tabii o başka.

Yani yasal olarak belirtilen hız limitleri altına inilmedikçe sorun yok ama yasal olarak bu hareket yüzünden laf yemeye de engel yok. Küfür de ediyorlardır ama oradan hakaret davası çıkar.
0
nawar
(18.07.23)
Bro hız limiti diye bir şey var ama bu sadece azami değil asgari limiti de kapsıyor. Ayrıca arkadaşları dediği gibi trafiğin bi akışı var, sen akan trafikte sağ şeritte keyfiyen düşük hızla seyredersen insanalrın tadı kaçar.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(18.07.23)
Trafikte yavaş gidenler yüzünden de çok fazla kaza olur (Hızlı gidenler yüzünden olmuyor demiyorum). Bir çok sabırsız kişi, abuk sabuk hareketlerle geçmeye çalışıyor, takip mesafesi filan kalmıyor, riskli hareketlerde bulunuyor bu kişiler yüzünden.

O yüzden trafiğin akış hızına uyum sağlamak önemli.

Bir fikir almak adına, akan trafikte önünüzdeki araba ile mesafe, arkanızdaki araba ile olan mesafeden farklıysa, ya çok hızlısınız, ya da çok yavaş.
0
burfak
(18.07.23)
çevreyolu/ otobanda yavaş gitmek, hızlı gitmekten çok daha tehlikeli. tavsiyem 80-90'ın altına inmeyin. şehir içinde arkadaşların dediği gibi genel akışa uymak senin sürüş güvenliğin açısından da önemli. birisi aniden önüne kırabilir, makas atmaya çalışabilir vs vs

ayrıca bence bisikletleri perdelemek riskli bir durum, ufacık bir dikkat dağılmasında altına alırsın korumaya çalıştığın kişiyi. bir de ben daha fazla gerilirdim herhalde. bilmiyorum. bu kısım tahmin sadece.
0
not sure if serious
(18.07.23)
(1)

Fitness ve/veya vücut geliştirmecilerin

don’t panic
Sahnede kasları iyice define ve parçalı görünsün diye sahhneye çıkmadan önceki birkaç gün uyguladıkları yöntemler vardı? Nelerdir arkadaşlar? Su içmiyorlar galiba son 1-2 gün gibi…
Sahnede kasları iyice define ve parçalı görünsün diye sahhneye çıkmadan önceki birkaç gün uyguladıkları yöntemler vardı? Nelerdir arkadaşlar? Su içmiyorlar galiba son 1-2 gün gibi…
0
don’t panic
(17.07.23)
Su manipülasyonu ve karbonhidrat yüklemesi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.07.23)
(6)

Jinekomasti ameliyatı

dakota
Merhaba arkadaşlar. 27 kg verdim 1 yıl içinde. Daha önce jinekomasti için doktora gitmiştim istersen ameliyat ederiz demişti. O zaman kiloluydum, ama kilo verdikten sonra da memişler fazla küçüldü sayılmaz. Göğüs kası da çalışıyorum; yok abi geçeceği yok bubun. Ben de ameliyat olmaya karar verdim. D
Merhaba arkadaşlar. 27 kg verdim 1 yıl içinde. Daha önce jinekomasti için doktora gitmiştim istersen ameliyat ederiz demişti. O zaman kiloluydum, ama kilo verdikten sonra da memişler fazla küçüldü sayılmaz. Göğüs kası da çalışıyorum; yok abi geçeceği yok bubun. Ben de ameliyat olmaya karar verdim.
Daha önce bu ameliyatı geçirmiş arkadaşlar varsa eğer tavsiyelerini dinlemek isterim.
0
dakota
(17.07.23)
Ben geçirdim. Ameliyattan sonra 15-20 gün korseyle geziyorsun. bir süre ağrı oluyor. 2 türlü yapan var birisi memeyi kesip direk yapıyor o zaman estetik durmuyor. Kimisi de yan taraftan yapıyor. O zaman estetik oluyor.

Yani ben ergenken takıntı yapıp da olmuştum. Bir göğsüm diğerinden daha şişkindi. Şimdiki aklım olsa hiç girişmem. Hem çektiğin zahmete değmez çünkü 2 hafta korseli gezmek ve ağrı çekmeye gerek yok. Hem de bazen sonuçlar istediğin gibi olamayabiliyor.

Eğer olacaksan kışın ol. Yazın sıcakta korse işi zor olur.
0
nuevo
(17.07.23)
Bro soruna tam cevap olmayacak o nedenle tik vermezsen seni anlarım :) ama söylemeden geçemeyeceğim: Jinekomasti tek başına bir hastalıktır değildir, jinekomasti bir sonuçtur. Yani sen şişmanladığında hormon üretimin bozulur testosteronun östrojene sentezlenir bu da jinekomastiye neden olur, yani burada asıl problem jinekomasti değil senin östrojen salgılıyor olman, kilo verdikten sonra sistem düzelmediyse, yani kendi kendine geçmiyorsa sen ameliyat olduktan sonra da jinekomastin tekrarlayabilir, o nedenle evvela hormonlarına bi baktır ne var ne yok, ameliyatı sonra düşünürsün. Ben bu ameliyatı olup sonra tekrarlayan kişiler biliyorum, aklında bulunsun.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.07.23)
Ameliyat olduktan sonra jinekomasti tekrarlamaz, meme dokusunu alıyorlar çünkü.
düzeltme : hormonel büyüme mevcut ise

Geçenlerde 3 nokta operasyonu ile jinekomasti ameliyatı yapan bir doktor görmüştüm bir araştır istersen, daha az çile çekiyorsun.
0
useless
(17.07.23)
Meme dokusunun alınma olayı glandüler tip jinekomastilerde olur, o da eğer kadın tipi bi memen yoksa memenden süt gelmiyorsa öyle bir ameliyat yapılmaz. Kilo fazlalığı nedeniyle Jinekomasti olmuş birinin meme dokusunu alan bi doktora denk gelirseniz diplomasını kontrol edin ne olur ne olmaz kıymık battı diye hastanın parmağını da keser.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.07.23)
Ameliyat tespitinden önce ultrason ile bölgenin yapısı incelenir. Göğüsteki büyüme yağ dokusu sebebiyle oluşmuşsa sadece yağlar alınır meme dokusuna ellenmez, eğer hormonal sebeplerden dolayı meme dokusu da büyümüşse ona da müdahale edilir. Burada jinekomastinin oluşum sebebine bakılmalı. Ben hormonel sebepleri dahil ederek cevapladım. Esas alınacak ultrason sonucudur.


Meme dokusu büyümüşse ve doktor sadece yağları alırsa jinekonun tekrarlaması kaçınılmaz bu sebeple operasyonu yapacak doktor meme dokusunu dikkate alır.
0
useless
(17.07.23)
Daha önce doktora gittim endokrine gönderdiler hormonlar normal düzeyde çıktı. Ultrasona gönderdi doktor orda da normal ölçülerden biraz büyük çıktı. Ondan sonra istersen ameliyat ederiz dedi. Bende yağ yok tamamen meme dokusu
0
🌸dakota
(18.07.23)
(3)

Sözlükteki bira içmelik arkadaş veritabanı başlığı hakkında

furry burns
Merhaba arkadaşlar,Sözlükte bu başlık malumunuz, hep görüyorum aktif ama çok garibime gidiyordu hep. Bugün de ilk defa çok içesim var ama hiçbir arkadaşım müsait değil. Dışarıda da tek başıma oturup içmeyi sevmiyorum. Bu başlığa yazıp da içtiğiniz ettiğiniz oldu mu hiç? Başlığa yazmayı düşünüyorum a
Merhaba arkadaşlar,

Sözlükte bu başlık malumunuz, hep görüyorum aktif ama çok garibime gidiyordu hep. Bugün de ilk defa çok içesim var ama hiçbir arkadaşım müsait değil. Dışarıda da tek başıma oturup içmeyi sevmiyorum. Bu başlığa yazıp da içtiğiniz ettiğiniz oldu mu hiç? Başlığa yazmayı düşünüyorum ama bir yandan da saçma geliyor. Deneyimleyen varsa öğrenmek isterim.
0
furry burns
(15.07.23)
Bro bi bara pub'a birkaç gün git kendi kendine illa ki bi ortam oluşturursun, yani yapanı edeni yargılamam ama ben hayatımda hiç tanımadığım bir insanla hiçbir etkileşimim olmadan "hadi içelim" mantığıyla bir araya gelmeyi çok mantıklı bulamıyorum ya, yani zorluyorum empati yapıyorum ama olmuyor.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.07.23)
Oldu. Geçen sene 8-10 kadın toplanıp sohbet muhabbet içtik. Çok keyifliydi. Ama öncesinde bir grup kurmuştuk ve birbirimizi tanımıştık. Aniden bu akşam için böyle bir işe girmez tek başıma içerdim ben olsam.
0
ruhen hastayim ben
(15.07.23)
Yazanların hepsi zaten erkek, bu konuda bir sıkıntın yoksa ve lokasyon uyuyorsa gidebilirsin ama olur da karşı cinse denk gelirsen(near impossible) hiç kasma bile derim.
0
Avoiding The Puddle
(16.07.23)
(7)

spor şortun altına iç çamaşırı giyilir mi?

six packsiz
Selamlar, daha önce 2in1 taytlı şortlar kullandım ama şimdi bir şort aldım. Böyle giydiğimde mal mülk ortaya çıkıyor :d bunun altına boxer giymem gerekir mi? öyle denedim ama rahatsız etti. Eğer öyleyse yine 2in1 bir şort alacağım.
Selamlar, daha önce 2in1 taytlı şortlar kullandım ama şimdi bir şort aldım. Böyle giydiğimde mal mülk ortaya çıkıyor :d bunun altına boxer giymem gerekir mi? öyle denedim ama rahatsız etti. Eğer öyleyse yine 2in1 bir şort alacağım.
0
six packsiz
(15.07.23)
Denize havuza girmeyeceksen iççamaşırı olmadan giyilmez bana göre.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.07.23)
yok deniz havuz değil spor salonuna gideceğim
0
🌸six packsiz
(15.07.23)
Yok abi olmaz öyle giy sen boxer'ını.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.07.23)
Ben hayatimda mayo dışında boxersiz bir şey giymedim, giymem.
O yüzden giy.
0
logisticsmanager
(15.07.23)
Aman diyim donsuz çıkiyim deme
0
asap raki
(15.07.23)
polyster boxerlar var
mayodan hallice
0
bir soru sorcam
(15.07.23)
trunk iyi oluyor. kasıklarını kaşındırmazsa slip don da olabilir.
0
alperz
(16.07.23)
(2)

Nike airforce 1 hangi numarayı alayım?

chicha_v2
Nike lunarglide koşu ayakkabım var 46 numara.Adidas spezial var 46 numara.Skechers var bi de 44 numara.Hangisine göre alacağım bu ayakkabıyı? Deneme şansım yok gibi bir şey.
Nike lunarglide koşu ayakkabım var 46 numara.

Adidas spezial var 46 numara.

Skechers var bi de 44 numara.

Hangisine göre alacağım bu ayakkabıyı? Deneme şansım yok gibi bir şey.
0
chicha_v2
(15.07.23)
Bazı spor ayakkabı modellerinde 43 giyiyorum. Airforce'ta 42.5 oluyor. Ya aynı numara ya da yarım numara küçük al.
0
roe
(15.07.23)
Ben bugüne kadar diğer markaları olması gerektiği gibi alırken Nike'ı 1 numara büyük aldım hep o şekilde oldu bana, bugün alsam yine 1 numara büyük alırdım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.07.23)
(1)

Şu spor aletinin adı nedir

sifir
Amacım buna benzer bir şey satın almak adını bilmiyorum.https://instagram.com/stories/sip0s/3146355335953264059?utm_source=ig_story_item_share&igshid=MTc4MmM1YmI2Ng==
Amacım buna benzer bir şey satın almak adını bilmiyorum.

instagram.com
0
sifir
(14.07.23)
Ters Mekik Sehpası diye arat ya da Valor Fitness sayfasına girip Adjustable Back Extension diye arat.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.07.23)
(12)

coğrafya kader midir keder midir

sonayaklastik
coğrafya kader midir keder midirBence coğrafya hem kaderdir hem kederdir.
coğrafya kader midir keder midir

Bence coğrafya hem kaderdir hem kederdir.
0
sonayaklastik
(11.07.23)
Coğrafya önemsiz bir şeydir. Bir Güney Kore'ye bak, bir Kuzey Kore'ye bak. Yaşadığı yeri güzelleştirmek isteyen insan için coğrafyanın bir önemi yoktur. Yunanistan'dan bir sürü filozof çıkıyor. İzmir'e kaç km uzaklıkta? Afganistan'dan da doktor çıkıyor. Coğrafya kaderdir demek bahanedir.
0
dissendium
(11.07.23)
Bugün şunu dinledim yemek yaparken:

youtu.be

Coğrafya çok da kaderdir denemez. Biraz algı biraz hayal…
0
ruhen hastayim ben
(11.07.23)
kaderdir, kısmettir ama her şey değildir. her şeyi coğrafyaya bağlamak en azından bir yüzyıl önce falan bitmiş olmalıydı.
0
kixo
(11.07.23)
basitçe aynı mahalledeki iki kişi arasında bile uçurum fark olabiliyor, bu açıdan bakarsan kader değil. fakat aynı işi yapıp farklı ülkelerde yaşayan iki kişi arasında da yaşam olarak dağlar kadar fark olabiliyor.

coğrafya beşeri unsurları da kapsadığından kültür vs. her şeyi içine kattığın zaman bir yerde kaderdir, kısmettir diyebilirsin. kixo +1

sonuç olarak coğrafya kaderdir demek de, değildir demek de yanlış, geçelim bu lafları.
0
gule gule
(11.07.23)
cografyadan anladiginiz sey daglarin denize paralelligi mi?! izmir yunanistan falan denmis. zaten mevzu o. kulturuyle, insaniyla, imkanlariyla. cografya butun o yazili yazisiz kurallardan olusan toplum kastedilir. cografya kaderdir. bazen kaderimizi kendimiz tayin ederiz bazen de kurbani oluruz
0
mess
(11.07.23)
Dün çok zor bir gündü gönderdiğin video çok iyi geldi çok teşekkürler
0
🌸sonayaklastik
(12.07.23)
verdiğin oy kaderindir.
Bundan 10 sene önce alışveriş için ucuz diye Bulgaristan'a giderdik, şimdi onlar buraya geliyor.
0
durbidakka
(12.07.23)
Cografya kaderdir, cografyasina gore de kederdir.
0
balpolen
(12.07.23)
coğrafya kader falan değildir, bu tamamen bilinçaltına hitap eden ve son yıllarda ortaya çıkmış bir cümle.

sen sana verilen hakların kıymetini bilmez, vatandaş olarak yapman gerekenleri yapmaz, tembel tembel oturup yardımla geçinmeyi tercih edersen, coğrafyanın üzerinde hiçbir etkisi yoktur zaten.
yani bu kendi gücünü yok saymak demektir.

etkisinin olması ayrı, kader olması ayrı.
kaldı ki, insan bireysel olarak da kaderini değiştirebileceği gibi, ülkeler de kaderini değiştirebilir zaten.
0
blatta hiberna
(12.07.23)
coğrafya kesinlikle kaderdir.

sınırın ab tarafında doğmak ile türkiye tarafında doğmak arasında büyük bir fark vardır.

bu farklar çözülemez.

ortadoğu ve küçük asya bölgesi her zaman savaş alanı, huzursuzluk alanıydı.

bu da değişmeyecek.

bizans - sasani savaştı, osmanlı - safevi savaştı, şimdi kavimler göçü yaşanıyor.

bunun dışında allahın unuttuğu bir ingiliz kasabasında veya hatta romen kasabasında doğmuş 30 yaşında adamın hayatta uğraştığı dertler, bizimkinden aşırı farklıdır.
0
rain when i die
(12.07.23)
ABD'de profesyonel bir basketbol takımına en alt seviyeden girip yeterli eğitimi alıp o işe yatkınlığın liyakatın varsa o takımda en üst seviyeye gelebiliyorsun, temizlikçi olarak takıma girip koç olan insanlar var. Türkiye'de eğer anan-baban "ağır" insanlar değilse 13-14 yaş takımlarında maça bile çıkamıyor çocuklar kaybolup gidiyor. Coğrafya kader mi değil mi acaba?
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.07.23)
Bence coğrafya hem kaderdir hem kederdir.
0
🌸sonayaklastik
(15.07.23)
(8)

Duyuru'nun kilo verenlerine ve sağlıkçılarına soru

muhayyer divan
Merhaba,113-114 kiloda ve 1.58 boyunda olan bir bayan arkadaşım çok çeşitli etkenlerden olayı kilo verme çabalarına giremiyor, girince hemen bitiyor sekteye uğruyor vs bir yığın şey. Bu arkadaşım kilo vermek zorundayım hayatım buna bağlı diyor ama yapamıyor da. Son çare olarak herbalife gibi yıllard
Merhaba,

113-114 kiloda ve 1.58 boyunda olan bir bayan arkadaşım çok çeşitli etkenlerden olayı kilo verme çabalarına giremiyor, girince hemen bitiyor sekteye uğruyor vs bir yığın şey.

Bu arkadaşım kilo vermek zorundayım hayatım buna bağlı diyor ama yapamıyor da. Son çare olarak herbalife gibi yıllardır kullanılıp hakkında fazla karalama kampanyası yapılmamış (en azından biz duymadık) kilo verdirme şeylerini kullanması mı doğru olur yoksa doğrudan mide küçültme ameliyatı mı daha doğru/sağlıklı olur?

Arkadaşımın bilinen sadece demir, d vitamini gibi eksiklikleri var, bazen ritim bozukluğu oluyor, spor yapmasına engel ortopedik rahatsızlıkları var o kadar. 41 yaşında.

Düşüncelerinizi ve tecrübelerinizi ayrıntılı olarak paylaşırsanız çok seviniriz.
0
muhayyer divan
(10.07.23)
selamlar, bu bahsettiğiniz oranlar ve sağlık durumları bir doktor yönlendirmesini gerektiriyor. Ritm bozukluğu gibi konular ciddi konular ve açıkcası bir doktor tarafından uygun görülen yöntemle zayıflamalı.

Bu süreçte psikiyatri desteği de iyi olabilir. Kolay motivasyon kaybı psikolojik olarak da etkiliyordur. Bu durumda biraz farklı bir destek de iyi gelir.
0
anten
(10.07.23)
doktora gitmesi şart. benzer bir durumdaydım. boyum 175 kilom 105ti ve kilo veremiyordum. çok yiyen biri de değilim öyle fast food falan hele hiç yemem ha. sabah sadece kahvaltı ondan sonra bitti gitti benim için. buna rağmen vermem lazım değil mi? hayvan gibi kalori açığı çünkü. yok, veremiyordum.

meğer polikistik overim ve hipotiroidim varmış. doğum kontrol haplarını ve tiroid ilacını bir dayadılar çok hızlı kilo verdim. bu yüzden, doktora gitmesi şart abicim. herbalife tırtolife falan geç o işleri. hadi iyi günler.
0
nolmus yani
(10.07.23)
öncelikle çevresini değiştirmeli. ben anamgillerin evinde asla diyet yapamam mesela. ya börek çıkar, ya akşam dondurma alınır illa bir şey olur.

çevresini değiştirsin. kendi gibi kilo verme yoluna baş koymuş kişilerle vakit geçirsin. bu konuda günlük tutsun. günlük süper motivasyon.

spor bu işin az kısmı. en önemlisi doğru diyet. yeterince tuz(sodyum, magnezyum, potasyum ve kalsiyum) almalı. en az 2 litre su. en az 8 saat deliksiz gece uykusu.

kilo verme = zorluk. o yüzden vücudunu olabildiğince rahat ettirmeli.
0
alperz
(10.07.23)
İkisi de doğru değil Herbalife zaten çöp, yani gerçekten yemek yiyip düzgün kalori alıp "tok" kalmak varken böyle şeyler içerek kilo verileceğini düşününmenin altında yatan mantık nedir bilmiyorum.

Ben birçok mide küçültme ameliyatı olan insan tanıyorum başarılı olan kimseyi görmedim. Bir süre kilo veriyorlar sonra rebound etkisiyle daha fazlasını geri alıyorlar zira mide fiziken küçülse bile kas yapısı gereği hacmen genişleyip eski haline geri geliyor, gelmemesi için de tek çözüm diyet. Diyet tek çözümse bunu mideyi kestirmeden de yapabilir. Ayrıca mide küçültme ameliyatı çok da sağlıklı değil, mide kaçak yaptığı için ölen çok sayıda insan var, 113 kilo yüksek bir kilo değil, bi kan değerlerine baktırıp insülin direnci hipotiroidi var mı onları görüp ona göre bir tedavi uygulayıp yanında da diyet yaparsa 1 sene sonra bambaşka bir insan olur. Geçmiş olsun.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.07.23)
diyestisyen + doktor + durumuna uygun spor (yüzme mesela)

başka yolu yok

bir de şey videosu vardı
1000 tane çakıl taşı var, her gün 1 tane eksilse görüntüde hiçbir şey farketmiyor
buna morali bozulup yeni taşlar eklerse daha kötü oluyor
yani sabır disiplin
0
bir soru sorcam
(10.07.23)
Google'a 'herbalife neden yasaklandı' yazar mısın?

Eski zamanlardan bir şeyler çıkar belki.

Söylediğin rahatsızlıkların yanında kilosu için de bir Dahiliye Hekimiyle görüşmesinde fayda var. Kilonun hormonal bir şey olma ihtimali de var.

Muhtemelen insülin direnci geliştirmiştir. hekim desteği almadam diyet yapsa da kilo vermesi zor olur.

Ritm bozukluğu kilodan da olabilir, kiloyu yapan hormon hastalığından da.

Demiri, d vitamini eksik olan birinin karakucak diyet yapması zaten başlıbaşına yanlış bişey yolur.

Dahiliye doktor kontrolü şart yani.
0
Mirket
(10.07.23)
bu hanimefendi kolay yol ariyor malesef
hepimiz ayni hatayi yaptik
herbalife o bu hepsi bos seyler

kendisi karbonhidrat alimini azaltabildigi kadar azaltip, protein alimini arttirip, hareket edecek.
kilosu sebebi ile dizleri, eklemleri, kalbi zarar gormeyecek sekilde hareket edecek
bu isin, kolay yolu yok malesef
kiloyu 3 ayda almadi, 3ayda veremez

herbalife'a verdigi paraya yazik bu 1
onlari icerek icine edecegi bagirsak florasina, karacigerine bin defa yazik

200kg den 100kg ye dusmus birisi olarak soyluyorum bunu
191 boyunda erkegim

iyi gunler
0
Corc
(10.07.23)
merhaba, terapiye gidebilir, sekteye uğruyorsa bir düşünce ve duygular silsilesi devreye girebiliyor olabilir.
0
damba
(11.07.23)
(5)

karaciğere ne iyi gelir?

mark greg sputnik
genel olarak tabii ki işte alkol tüketmeyeceksin, yağ oranını düşüreceksin, harekete deceksin vs. ama bunlara ek olarak karaciğeri rahatlattığı, ona iyi geldiği bilinen şeyler var mı? kocakarı çözümü değil de neblim atıyorum bilimsel olarak X tüketimi karaciğere iyi gelir gibisinden? hani iç organla
genel olarak tabii ki işte alkol tüketmeyeceksin, yağ oranını düşüreceksin, harekete deceksin vs. ama bunlara ek olarak karaciğeri rahatlattığı, ona iyi geldiği bilinen şeyler var mı? kocakarı çözümü değil de neblim atıyorum bilimsel olarak X tüketimi karaciğere iyi gelir gibisinden? hani iç organlara zarar vermeyecek şekilde yaşamanın yanı sıra ne yiyip içsek/yapsak sevinir karaciğer?

doktora gidicem zaten ama ondan bile korkuyorum, en son gittiğimde "huooov naptın olm sen" demişti, muhtemelen şu an daha kötü. nasıl affettirebilirim kendimi bu reyize?
0
mark greg sputnik
(06.07.23)
Enginar/ Enginar Ekstresi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.07.23)
Akdeniz usulü beslenmek iyi gelir derler.
Ne kadar göbek çevresi yağı o kadar karaciğer yağı derler.
40 gün her gün bir tane enginar yersen yepisyeni bir karaciğerin olur derler.

Ne derece doğrudur bilmem.
0
Mirket
(06.07.23)
devedikeni (milk thistle), enginar, brokoli/karnabahar, lahanagiller, karaciger ustune sicak su torbasi/sicak sargi
0
taurina
(06.07.23)
hepatit olunca karaciğer'e iyi gelen ilacımcı ama ilaç olmayan eczaneden alınan bişi vermişti doktor.
0
gurur
(07.07.23)
brokoli filizi. bunun disinda bebek bitkiler, yetiskin bitkilere gore 100 kata varan daha fazla etkili, arastirin isterseniz
0
monicapp
(07.07.23)
(6)

popo eritme antremanı nedir?

semenderrr
merhaba, ben günde 10 saat oturan bir insanım. 5 yıl oldu bu böyle. dün kız arkadaşım tepsi gibi popon var ve uzaktan armuda benziyorsun gibisinden kırıcı sözler sarf etti. beni sevebilecek kadar her şeyden vazgeçmiş birini daha bulamayacağım için bunu eritmem gerektiğini düşündüm.yardımcı olur musu
merhaba, ben günde 10 saat oturan bir insanım. 5 yıl oldu bu böyle. dün kız arkadaşım tepsi gibi popon var ve uzaktan armuda benziyorsun gibisinden kırıcı sözler sarf etti. beni sevebilecek kadar her şeyden vazgeçmiş birini daha bulamayacağım için bunu eritmem gerektiğini düşündüm.
yardımcı olur musunuz. bu arada varsa omuzları genişletecek bir şeyler de denemek isterim. bir zamanlar yumurta gibi çocuk derlerdi arkamdan. laf atarlardı kızlar bana. ortalama bir hacıyatmaza dönüşmek istemiyorum.
0
semenderrr
(06.07.23)
Romanian deadlift+Hip thrust ama bu popo eritmez şekil verir, yağlı bi popon varsa onun için diyet ya da her ikisi birden.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.07.23)
Önce diyet.
Yediğine içtiğine çeki düzen vermen lazım. Önce kalori say, makrolarını düzenle.
Spor sonra.
0
Mirket
(06.07.23)
Soylendigi gibi genel spor yapip kilo vermen lazim. Popoya odaklanma. Buyukse buyuktur, vucudunun dogal seklini kolayca degistiremezsin, ama daha fit ve atletik bir gorunume kavusabilirsin.
0
hot potato
(06.07.23)
push pull legs

legs’e cok abanma. MUKEMMEL BIR DIYET ike ucgen vucut olursun.
0
alperz
(06.07.23)
öncelik diyet olmalı. yoksa antrenmanla daha büyük ve şekilli olabilir
0
paintov
(07.07.23)
Lunges
0
sam martin
(07.07.23)
(5)

Americano vs Filtre Kahve

jihat
Bir süredir evde kendim espresso & americano yapıyorum. Americanoya alıştığımdan beri filtre kahve içemez oldum. Tadı hoş gelmemeye başladı. Bu sizce normal bir durum mu? şaşırdım biraz.teşekkürler
Bir süredir evde kendim espresso & americano yapıyorum. Americanoya alıştığımdan beri filtre kahve içemez oldum. Tadı hoş gelmemeye başladı. Bu sizce normal bir durum mu? şaşırdım biraz.

teşekkürler
0
jihat
(06.07.23)
farklı şeyler tabii, doğal.

Ama düzgün aroması olan filtre kahve (pour over tekniği ile) farklı tatlar katıyor. O da ayrı bir zevk.
0
nhk ni youkosu
(06.07.23)
hangi kahveyi kullandığına bağlı, belki de filtre kahvede kullandığın çekirdeğin tadı artık sana sıradan geliyordur
0
freebird5406_2
(06.07.23)
Americano espresso bazlı olduğu için (yapım tekniği nedeniyle) çekirdekteki aromatik yağlar suya daha iyi bir şekilde nüfuz ediyor filtre kahveye göre, o nedenle normal.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.07.23)
Ben de içemez oldum demem ama americano varsa filtre kahve tercih etmem.
Normal bence.
0
burfak
(06.07.23)
normal hocam ya ben espresso'nun membaanda da calistim espresso ice ice evde de makine var filtreye falan bakmaz oldum. yoklukta icerim anca
0
nibba
(07.07.23)
(6)

Bu kadar az zayıflamam normal mi?

3 oda 1 salon
aralıklı oruça başlayalı 18 gün oldu. toplamda 4 kilo vermişim. bana çok az geldi... kilo: 154boy: 181yaş: 32spor: haftada 4-5 gün 20 dakika bisikletgünlük adım: ortalama 3 bin adım. çoğu zaman da evdeyim.
aralıklı oruça başlayalı 18 gün oldu. toplamda 4 kilo vermişim. bana çok az geldi...

kilo: 154
boy: 181
yaş: 32
spor: haftada 4-5 gün 20 dakika bisiklet
günlük adım: ortalama 3 bin adım. çoğu zaman da evdeyim.
0
3 oda 1 salon
(06.07.23)
Aralıklı oruç belirleyici bir unsur değil, önemli olan aldığın kalori miktarı. Bununla birlikte diyette 18 gün çok uzun bir süreç değil ama senin kilon yüksek olduğu için verilen kayıp normal gibi, o da tamamen yağ kaybı değildir bu arada. Ayrıca sende muhtemelen insülin direnci vs de vardır, onu kırana kadar da seyir yavaş olabilir. Kısacası aceleci olma kalorilerini hesapla kendine zaman tanı yoluna devam et. Geçmiş olsun.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.07.23)
gayet iyi gidiyorsun tebrikler. gayet normal. imkan varsa 20 dakika bisiklet yerine 5 dk. eliptik bisiklet, 10 dk. koşu bandı, 5 dk. bisiklet yap.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(06.07.23)
iyi bence de. çok hızlı vermen sağlık problemi yaratabilir.
0
paintov
(06.07.23)
Mevzu sadece yemek yememek olunca bu sonuç doğal. Adımları artırabilirseniz esas etkiyi onunla görürsünüz diye düşünüyorum.
0
armagan abanuz
(06.07.23)
Enteresan bir sekilde az kilo verdiğinizi düşünüyorsunuz. Tekrar tekrar okudum emin olmak için. Hayır az zayıflamadınız. Lütfen ,lütfen daha uzun hedefler koyun, insan oğlu kısa zamanda yapabileceklerini abartıp uzun zamanda yapabileceklerini küçümser. Ayda 5 kilo vermeye çalışmakla 12 ayda 24 kilo vermeye çalışmak arasında başarı şansı olarak dağlar var. Bu tabii ki özel durumlar harici, yani bir ameliyat için kilo veriyorsak orada durum farklı yada 3 ay sonra düğünümüz varsa başka şeyler düşünürüz ama o 3 ayın sonra 5-6 ay ödemesi olur.

18 günde 4 kilo normalde baya yüksek bir rakam. Normal bir insan için ayda 3-4 muazzam bir ay. Kas kütlesini koruyup yağ yakmaya çalışan define olmaya çalışan bir insan için 2 normal misal.

Tabii ki bu verdiğiniz kilo az biraz yağ ve suyunda içinde bulunduğu bir miktar leanmass. Uzun uzadıya girmemeye çalışarak her karb gr başına 3-4 gr su tutar. Siz normal hayatınızdan diyet yapmaya başladığınızda keto vs. yapmasanız bile daha az karb tüketmeye başladığınızdan ilk başta görece daha fazla kilo verilir. Bu bir süre sonra azalacaktır ama bu sizi yıldırmasın. İnsan evrimi kilo vermeme üzerinedir. Yani vücudunuz sağlıklı sağlıksız bilmez enerjinin korunumunu bilir, hep korumaya çalışır. Hep minimum enerji çıksın maksimum enerji girsin/korunsun ister. Dolayısıyla kilo vermeye çalışırken her gün önce kendi tabiatınızı yenersiniz.

KSYF deyinmiş, yemek yeme tercihleri, belirleyici unsur değiller. Yani OMAD,KETO,Vegan,6 öğün vs. uzun vadede farkları sizin sandığınız şekilde yok. Önemli olan sürdürülebilir bir diyet yapmak. Dolayısıyla ifle mutluysanız çok güzel devam. Ancak zorla sırf insanlar diyor diye if yapıyorsak onun hiç ama hiç bir anlamı yok. dediğim gibi 3 ay sonra bırakacağınız diyetin anlamı yok planı yaparken ben 1 sene 2 sene böyle yaşayabilir miyim diye sormanız lazım kendinize.

Sizin gibi yüksek ağırlıklarda Makroların çok da önemi olmadığını düşünüyorum yani kalori miktarı neyse onu tutururken ne yendiğinin o kadar da önemi yok ancak alınan karbın ve yağın temiz ürünlerden alınmasının vücudu ve ağız paletini terbiye etme adına, boş alışkanlıklardan kurtulup daha mindful bir yemek yeme anlayışını oturtma adına önemi var.

Çok önemli gördüğüm 1 tane tuzak var. top yekün saldırmak. Hayatında sürekli olarak diyet yapmayan insanlar kilo vermeye çalıştıkları zaman normal zamanda yediklerini çat diye yarıya indirip her gün spor yapmaya vs. çalışıp kendilerini başarması imkansız bir noktaya hapsederler. Bu yapmamanız gereken bir şey. Dedim ya vücut sizle savaşıyor kilo veremeyin diye, onu korkutursanız kaybedeceğinizden emin olur. Elinizdeki silahları teker teker kullanmalısınız. Dolayısıyla önce düzgün abartılı bir eksiği olmayan sizin için 700-800 kalori deficitli bir diyet. Bu sizi baya bir süre hiç bir bisiklet vs. ye ihtiyac duymadan götürür. Ancak bir noktada hem kilonuz düştükçe daha az beslenmesi gerekecek doku olacağından ihtiyaç kalori hemde bilinçli hareketiniz azalmaya başlar. (NEAT şimdi girmeyecem detayına ama en önemli faktör) iş te bu noktada cardio önemli bir silah olacaktır. Dolayısıyla şimdiden deli gibi her silahı kullanıp kendimizi yormaya gerek yok. Sabır önemli. Bu cardio yapmayın demek değil ancak hayatın her günü kendinizi iyi hissetmeniz lazım ki bunu yapabilesiniz bunun dengesi önemli.

Diğer önemli şey resistance training. Bir tür full body circuit program yapmanız lazım. Detayına yine girmeyeceğim.

Son olarak çoğu insan ne yediğini tahmin ederken %30 oranında hata yapar. İyi bir mutfak tartısı, yediğiniz her şeyi dindar şekilde ölçmek( yemeğin tadına bakmaktan, masadaki kaseden bir tane badem yemeye, herşeyi) ve bir app kullanmak fitnesspal vs. gibi başarının anahtarıdır.

ihtiyaç halinde yeşillendirin.
0
wallcan
(06.07.23)
günlük aldığın kaloriyi hesaplıyor musun ? bunun dışında oruç yapman birşey değiştirmez. kalan 6 saat içinde 3000-4000 kalori alıyorsan kilo almaya devam edersin.
0
orpheus
(06.07.23)
(7)

kıfayet dikmek

blackkmamba
bir süredir istediğim gibi bir pantolon bulamayınca diktireyim dedim. kumaşlara falan bakınca çok ucuz olduğunu gördüm. mesela keten kumaşların metrekaresi 100-150 lira. ama mavi'de keten gömlek 700 lira. daha pahalı olan yerler de yar. giyim endüstrisinde bu kadar kar var mı gerçekten? bir de sizce
bir süredir istediğim gibi bir pantolon bulamayınca diktireyim dedim. kumaşlara falan bakınca çok ucuz olduğunu gördüm. mesela keten kumaşların metrekaresi 100-150 lira. ama mavi'de keten gömlek 700 lira. daha pahalı olan yerler de yar. giyim endüstrisinde bu kadar kar var mı gerçekten?

bir de sizce pantolon, gömlek falan dikilir mi? kalıp çıkartıp dikmek zor değil gibi geldi. özellikle aradığım ve sürekli giyeceğim bir pantolon var. tam olarak bulamadım aradığım gibi. gabardin kumaşla dikicem.
0
blackkmamba
(04.07.23)
Bro giyim sektöründe tabii ki kar var ama sen Mavi'yle kendini neden bir tutuyorsun o adam kira ödediği AVM içindeki mağazanın temizliğinde kullandığı paspasa kadar her şeyin giderini ekliyor o fiyata, sen öyle değilsin onun maliyetiyle senin maliyetin aynı değil ama tabii ki buna rağmen güzel kar yapıyorlardır muhakkak, yoksa neden bu işi yapsınlar.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(04.07.23)
1. Zaman ayirip deneme yanilma ogrenmeye usenmiyorsan dikersin. Youtube'da anlatiyor bir suru video.
2. "giyim endüstrisinde bu kadar kar var mı gerçekten" kar 700 lira gomlek fiyati - 150 lira kumas fiyati = 550 lira diye hesaplanmiyor ki. Mavi'nin reklamdan isciye bin tane gideri var o arada. Diger cogu marka da zaten mavi'nin sattigi fiyata satamiyor.
0
hot potato
(04.07.23)
Zaman ve para ayırıp öğrenmeye üşenmiyorsanız dikersiniz. Dümdüz bir tişört veya yazlık elbise dikmek daha kolay, onların bile kolunu, yakasını düzgün yapmak için birkaç sefer denemeniz gerekir.

Baya mağazada satılan takım elbise içine giyilen gömleklerden dikecekseniz çok fazla detayı var. Robası ayrı, yakanın iki tarafını simetrik yapmak ayrı, manşetleri ayrı, ilik açması ayrı. Pantolon da aynı şekilde çok detayı olan bir şey, kemer köprüsüne kadar her şeyi dikeceksiniz.

Hazır alınmış (ya da terziye ısmarlama diktirilmiş) kadar iyi duracak giysiler dikene kadar epey zaman ve kumaş harcamanız gerekir ama yapılmaz değil. Ben de öğrenmek isteyip bir türlü girişemiyorum :)

* Youtube'da bir sürü video var, ücretli dersler veren web sitelerinde dikiş dersleri var, bir de şöyle bir yarışma var: www.youtube.com

(Bir de "kıyafetlerin kifayetsiz kaldığı yerdesiniz" dememek için kendimi tutmaya çalıştım. Tutamadım. Ben şöyle kenardan kenardan kaybolurum kendim, teşekkürler.)
0
kobuzchu kiz
(04.07.23)
reklamların vs. o kadar arttırdığını sanmıyorum maliyeti. diğer maliyetlere rağmen ciddi bir kar var. ölçek ekonomisinden dolayı 150 liradan da ucuza mal edebilir. maliyetin 7-8 katına satılıyor.

diğer yandan serbest piyasa. eleştirmiyorum. sonuçta ucuza satma zorunluluğu yok. isterse 7 bin liraya da satar. bence bir sıkıntı yok. ancak hammaddenin bu kadar düşük olmasına şaşırdım baya.
0
🌸blackkmamba
(04.07.23)
İşte abi şaşırmana gerek yok şimdi pazara gitsen domatesin kilosu 20 lira ama üretici bu domatesi belki 1 liradan veriyordur, biz aralardaki aracılardan kar oralarından kıldan yünden geçtikten sonra satın alıyoruz, seninki de o hesap işte.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(04.07.23)
Zaman zaman terziye gömlek diktirmiş, kısa süre de olsa tekstil sektörünün içinde bulunmuş biri olarak bildiklerimi paylaşayım.
Dikiş, terzi işidir. Terzilik, çıraklık, kalfalık ustalık evreleri gerektiren ve beceri isteyen bir iştir. Makineyi koydum önüme, kumaşı aldım elime ile olacak iş değildir.

İyi bir terziye iyi bir kumaştan iyi bir gömlek diktirmek istiyorsanız, iyi bir markanın gömlek fiyatının biraz daha fazlasını gözden çıkarmalısınız.

Kumaş seçimi çok önemli. Piyasada asla etiketine güvenmeyeceğin milyon çeşit kumaş var. Mavi'den aldığın gömlek ikinci giyişte yamulursa gider iade edersin ama aldığın kumaşla diktirdiğin gömleğin ağzı burnu kayarsa derdini marko paşaya anlatırsın.

Evet, tekstil sektörü çok büyük, tutunması çok zor ve tutunulduğu taktirde patronlarının inanılmaz paralar kazandığı bir sektör.
0
Mirket
(04.07.23)
Dikilir, ben bir kere denemek için diktim çok da güzel oldu. Ancak şöyle bir şey var, benim aile geçmişimde terzi çok. Dedemin dedesine kadar gidiyor. Haliyle ustalık statüsünde birçok tüyo aldım o işe giriştiğimde.

Eğer böyle bir olanak yoksa başlangıçta ağır aksak şeyler dikersiniz ama giyilecek gibi de olmaz büyük ihtimalle, ama devam ettikçe gelişir. Sorun şu ki devam edebilir misiniz? Özel terziler boşa para kazanmıyor sonuçta.

Ama bence deneyin, eğlenceli bir şey.
0
akhenaten
(04.07.23)
(3)

dışarda beslenme - yağlar

absel
dışarıda beslenirken ayçiçek yağı, margarin gibi yağlardan nasıl kaçınacağız? tavuk marinasyonu garanti gibi, steak bile tavadan önce ayçiçek yağı görüyor. garsona sorsan her şeye hakim değil; her yemek için mutfağa sorması gerekiyor, vs.bu yağları tüketmeyenler dışarıda yemek işini nasıl hallediyor
dışarıda beslenirken ayçiçek yağı, margarin gibi yağlardan nasıl kaçınacağız? tavuk marinasyonu garanti gibi, steak bile tavadan önce ayçiçek yağı görüyor. garsona sorsan her şeye hakim değil; her yemek için mutfağa sorması gerekiyor, vs.

bu yağları tüketmeyenler dışarıda yemek işini nasıl hallediyorsunuz? ne yiyorsunuz?
0
absel
(02.07.23)
Eğer bir üründe yağ kullanılıyorsa o yağ piyasadaki en adi yağ türevi olan kanola/palm yağ içerikli trans yağlardır, ondan kaçamazsın. Ayçiçek yağı yine melek gibi kalır bunların yanında, bunları ya tüketmeyeceksin ya da bunu bilerek tüketip "ya bi kereden bir şey olmaz" deyip içini rahatlatacaksın ya da zararı en azda tutmak için "grill" türü ürünleri tercih edeceksin. Ben öyle yapıyorum ama ben 40 yılda bir yiyorum dışarıda.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.07.23)
salata söylesen şişede gelen zeytinyağı bile ayçiçekle fifti fifti paçal yapılmış geliyor. en iyi ihtimalle riviera denen garabet geliyor.

dışarıda yeme işini fakirler unutsun. 90'lara geri döndük. çok önemli olaylarda, kutlamalarda dışarıda yemek yemeli artık.
0
alperz
(03.07.23)
disarda mumkun oldukca yemekten kacimnmak lazim..
0
cooperr
(03.07.23)
(1)

protein tozu bozulmuş mudur?

birsorusorayim
selam, 2022 nisanında trendyoldan ronic marka protein tozu sipariş verdim. bir kolinin içinde dört paket geldi. (aliminyum renginde büyük filtre kahve paketi gibi, üstten cırtcırtlı) ilk iki paketi düzenli kullandım, üçüncü paketi açıp yarısını kullandım ve bugüne kadar kullanmadım. paketleme şekli
selam, 2022 nisanında trendyoldan ronic marka protein tozu sipariş verdim. bir kolinin içinde dört paket geldi. (aliminyum renginde büyük filtre kahve paketi gibi, üstten cırtcırtlı) ilk iki paketi düzenli kullandım, üçüncü paketi açıp yarısını kullandım ve bugüne kadar kullanmadım. paketleme şekli farklı olduğu için merak ediyorum, bozulma olmuş mudur? dış kolisini de attığım için son kullanma tarihini bilmiyorum ama siparişi 2022 nisanında verdim. bilgisi olan arkadaşlar yazarsa sevinirim, teşekürler.
0
birsorusorayim
(22.06.23)
Ambalajı açılmış olan paket güneş görmeyen ve nispeten serin bir yerdeyse kaldıysa bozulmaz, buradaki mantık şu: Bu ürünler temelde süt ürünü, onda da uygun olmayan şartlarda muhafaza edilmişse hızlıca bozulma eğilimi girer sonucu çıkar ama bunu anlamanın en iyi yolu bi tane shake hazırlayıp kokla, bozulmuşsa zaten berbat bi kokusu olur oradan anlarsın, koku yoksa problem de yok demektir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.06.23)
(4)

Duş sonrası aşırı terleme

jacque
Eşimin kafası normalde de hızlı terler ama özellikle spordan sonra duş aldığında 10-15 dakika içinde ismail türüt'e dönüyor ve her gün yaşanıyor bu durum. Yani bildiğiniz şapır şapır ter akıyor kafasından duştan çıktıktan sonra. Hatta sadece kafası değil vücudu da tişörtü ıslatacak kadar çok terliyo
Eşimin kafası normalde de hızlı terler ama özellikle spordan sonra duş aldığında 10-15 dakika içinde ismail türüt'e dönüyor ve her gün yaşanıyor bu durum. Yani bildiğiniz şapır şapır ter akıyor kafasından duştan çıktıktan sonra. Hatta sadece kafası değil vücudu da tişörtü ıslatacak kadar çok terliyor.

Soğuğa yakın ılık suda duş alıyor ve spordan genelde akşam 10 civarı çıkıyoruz yani hava da sıcak olmuyor. Bu durum kendisinde ciddi bir stres yaratmaya başladı, sinirlendikçe iyice terliyor. Kısır döngüye girdik resmen..

Bana göre tek çözümü terleme botoksu ama asla istemiyor. Gözlemlerime göre bu duş sonrası aşırı terleme durumu evde duş aldığında pek olmuyor, spor salonundan çıkarken oluyor.

Bu neden oluyor olabilir? Ve nasıl çözülür?
0
jacque
(22.06.23)
spor bitti dediğinizde vücut için aslında bitmiyor. aktif olan dolaşım devam ediyor.
spor sonrası dinlenme süresini arttırın ve sonrasında duşa girin terlemenin azaldığını olmadığını göreceksiniz.
ayrıca duş alındığında vücut ve çevresinde nemlenme normale göre daha yüksek olduğundan en ufak oluşan ter ortamdaki ve vücut yüzeyindeki nemle büyüyerek aşırı terleme olarak hissediliyor.
duştan önce ya da sonraki dinlenme süresini uzattığınızda her şeyin normale döndüğünü göreceksiniz. aynı sorunu yıllarca yaşadım. böyle çözüm bulabildim.
0
erty_ksk
(22.06.23)
Spor sonrası en az yarım saat 45 dakika dinlenmeden duş almıyorum. Sebep aynı. Vücut için hayat, ancak normale dönüyor.
0
Mirket
(22.06.23)
Ben sana çok basit bir örnek vereyim nedenini sen o şekilde kendin bulursun. Ortalama bir insanın günlük bazal metabolizma için ihtiyaç duyduğu kalori miktarı 1500-1600 civarıdır, bu 1600 kalorinin ortalama 1000 kalorisi sadece vücut sıcaklığını sabit tutmak için kullanılır geri kalanı da vücudun çalışan diğer mekaniklerinde kullanılır, yani dolaşım sisteminin çalışması dalağın böbreğin işini yapması gibi. Yani vücut sıcaklığının sabitlenmesi sistem için oldukça önemli ve mesaisini büyük oranda bunun için harcıyor, bu yoğun çabanın işgücünün de haliyle bir geri dönüşü oluyor. Şimdi senin eşin antrenman yapıyor vücut sıcaklığı yükseliyor ssitem terleyerek soğutmaya çalışıyor, sonra duşa giriyor vücut sıcaklığı düşüyor o zaman da sistem sıcaklığı yükseltmek için uğraşıyor, yani sistem bi noktada "bu ne yapıyor birader" deyip makineyi çalıştırıp iklimlendirmeyi başlatarak vücut sıcaklığını fix'lemeye çalışıyor, o yoğun mesai de ter olarak geri dönüyor. Sonra o ter hala sıcak cilt yüzeyine çıkınca nem artıyor o zaman da o "yapış yapış" süreç başlıyor. Çözüm arkadaşların dediği gibi antrenmanı bitirsin bi protein shake yapıp içsin aynada falan "ulan ne güzel biceps'lerim çıktı hee hay maşallah" diyerek oyalansın, vücut sıcaklığı biraz düşünce duşa girip ılık/serin bi suyla duşunu alsın yeter.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.06.23)
spordan hemen sonra antrenman esnasında çalıştırdığınız kaslar için esneme hareketleri yaparsanız hem vücuda "tamam artık dinlenme konumuna" geçiyoruz mesajı verirsiniz nabzınız da kontrollü bir şekilde düşer, hem de esnettiğiniz kaslar daha sağlıklı bir dinlenme/yenilenme dönemi geçireceğinden sakatlanma riskiniz azalar.
0
makbur
(22.06.23)
(15)

The Wire En İyisi mi?

koela
The Wire'a yeni başladım blu tv'ye gelmiş. imdb puanı 9.3 benim için dünyanın en iyi dizisi olan Sopranos'tan bile daha yüksek puanı var.Henüz ilk sezondayım bi numarasını görmedim. Sizce bu dizi aldığı puanı hak ediyor mu? ya da sen daha dur bir şey görmedin aşamasında mıyım?konuşalım tartışalım.
The Wire'a yeni başladım blu tv'ye gelmiş. imdb puanı 9.3 benim için dünyanın en iyi dizisi olan Sopranos'tan bile daha yüksek puanı var.

Henüz ilk sezondayım bi numarasını görmedim.

Sizce bu dizi aldığı puanı hak ediyor mu?

ya da sen daha dur bir şey görmedin aşamasında mıyım?

konuşalım tartışalım.
0
koela
(21.06.23)
The Wire içerik olarak en az bi belgesel kadar gerçekçi bir dizi, hikayeler büyük oranda gerçeğe dayanıyor ve bunu bütünüyle olduğu gibi aktarıyor, o nedenle benim her zaman ilk üçümde olacak. Hiçbir şey değilse bile sırf Omar karakteri için bile böyle düşünürdüm.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.06.23)
Bence değil. Mesela benim için oz, kesinlikle wire'dan iyi. Ha, wire çok iyi dizidir tabii.

Sopranos mu, wire mı derseniz, karar veremem. Belki sopranos.

Ama komedi olarak mesela bir seinfeld, uk coupling, curb, hatta friends'i tüm drama dizilerin önüne koyarım ben.

Hakkı bence 8.9
0
yadigar
(21.06.23)
Sizce bu dizi aldığı puanı hak ediyor mu?
Valla bence hak ediyor ama benim için 9.4 ile The OZ 1.sırada:D
0
Amaranta ursula
(21.06.23)
The Wire, Sopranos ve OZ, ecnebilerin "cliffhanger" dediği, bölüm sonunu askıda bırakıp izleyiciye bir sonraki bölüme dek kafayı yedirten bir meraka sokma işini en iyi yapan dizilerdir. Hepsini zamanında izleyip tamamlamış biri olarak birini diğerinden ayırmam, üçünün de izlenmesini ısrarla tavsiye ederim. Benim bu şahsi top 3'üme Lost dahi giremedi, bakın o derece kıymetli, cesur ve sözünü sakınmayan dizilerdir. Bunlardan sonra bana aynı lezzeti, aynı heyecanı bir tek Prison Break ilk iki-üç sezonuyla yaşatmıştı. Sonra zaten sonraki bölümü beklemene gerek olmayan, sezonun tamamının tek seferde yüklendiği akış platformları geldi. İyi mi oldu, kötü mü, hala emin değilim.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(21.06.23)
ikisini de izledim.

bence kisiye gore degisir.

the wire'da birden fazla karakter ve olay onplandayken soprano'da tek karakter ve basit olaylar uzerine dayaniyor.

bizimkileri seven biri muhtemelen soprano diyecektir.
kaygisizlari seven biri muhtemelen the wire diyecektir.
0
buenosdias
(21.06.23)
Bence the wire gerçekten güzel dizi. İlk sezonları sıkıcı katılıyorum ama sonrasında vitesi artırıyorlar.

Ha izlediğim en iyi dizi mi değil. Ben OZ, The Wire vs izlemiş biri olarak halen en iyisinin aynı klasmanda olmasalar da Chernobyl olduğunu düşünüyorum.
0
drako
(21.06.23)
iyi oldugunu kabul ediyorum ama bana gore en iyi degil. sIkIcI diziler beni sarmiyor. hayati yeterince goruyoruz zaten. beni baska dunyalara goturen dizileri seviyorum ben. benim icin en iyi "game of thrones"tur ama sonlara dogru bozdugunu kabul edebilirim. kitaptan ayri gitmeye basladiklari icin oldu, daha iyi ve uzun yapilabilirdi.
0
ermanen
(21.06.23)
Başları yavas sonradan hızlanıyor, OZ benim için 1.dir. Wire da ilk 3 e girer bana göre.
0
mirty
(21.06.23)
oz'u bende izledim yeri ayrıdır. keşke hafızam silinse tekrar izlesem. fakat oz'la konu olarak örtüşmüyolar.
0
🌸koela
(21.06.23)
Çok, çok iyi bir dizi; ancak benim gibi 1 bölüm izledikten sonra 3,4 gün ara verip diğer bölümleri izliyorsanız takibi çok zor oluyor, çünkü çok fazla karakterler ve hepsi de son derece derin ve detaylı yazılmış.
Haliyle bir yerden sonra karıştırılıyor kimin elinin kimin cebinde olduğu.
Düzenli izleyebileceksen kesinlikle tavsiye ederim.
0
pangea
(21.06.23)
Bende sopranosçuyum ama wireda iyi. Amerikan gerçeğini iyi anlatmış. @pangea +1 derin diziler gerçekten.
0
mikahakkinen
(21.06.23)
The Wire'ı ilk bölümlerde alışılması zor kılan şey çok fazla ana karakter içermesi. Bir süre sonra diziyi emsalsiz yapan da bu. Tüm şehrin hikayesinin ortasına düşmüş gibi hissettiriyor.
0
zihua
(21.06.23)
Sopranos
Boardwalk Empire
Oz
Lost
House of cards
Homeland
Game of thrones
The wire
Prison break

Bunlar en iyi dizilerdir. Gerisi zevkler ve renkler tartışılmaz kategorisindedir.
0
deer hunter
(21.06.23)
herkesin oz hakkında da yazması beni şaşırttı doğrusu :)

buradan oz'u izlemeyenlere de seslenelim. izleyemeyenler kesin izleyin. çok sağlam dizidir ama sağlam psikoloji gerektirir.
0
🌸koela
(22.06.23)
Dizinin ilk sezonu 20 sene önce çekilmiş neredeyse çeyrek asır. Günümüzde izlerken o dönemin dinamiklerine, teknolojiye ve hayata adapte olmak kolay olmayabilir. İzledikçe daha çok içine çekileceksin ve her gün gittikçe daha fazla bölüm izleyeceksin. Bana göre oz'la birlikte ilk 2'de keşke hafızamdan tamamen silinse ve ilk izlediğimde aldığım keyfi alabilsem.
0
iwasbornonamountainside
(22.06.23)
(3)

Asics marka ayakkabı kullananlar

anna sun
en rahat ettiğiniz model neydi? Uzun yürüyüşler için soruyorum.
en rahat ettiğiniz model neydi? Uzun yürüyüşler için soruyorum.
0
anna sun
(17.06.23)
Asics ayakkabıları tam olarak öyle değil aslında, yani mesela ben Asics Gel-Nimbus 24 süper derim ama Asics Gel-Nimbus serisi dışa basan ayaklar için üretilmiş bir ürün, yani destek noktası yastıklaması bu bu şekilde basan ayaklar için dizayn edilmiş, ben sana bunu öneririm ama senin ayağın içe basıyorsa ya da nötrse sana yaramaz, misal bir başkası Gel-Kayano der ama o da içe basan ayaklara göre dizayn edilmiş bir ayakkabı. Senin ayak yapın bunlardan hangisine uyuyor ya da nötr basan bi ayağın mı var onu biliyorsan o doğrultuda tavsiye almak daha faydalı olabilir kanaatindeyim.

www.asics.com.tr
www.asics.com.tr
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.06.23)
www.asics.com.tr

bunu kullanıyorum şu an, çok rahat, zorlu'da deneyip deneyip bakabilirsiniz :)
0
fakat
(17.06.23)
Benim koşu/yürüyüş ayakkabılarımdan biri Asics gayet memnunum. Uzun yürüyüşlerde mesafe kastın ne bilmiyorum ama ben 10-12 km arası yürüyorum. Şunu kullanıyorum:

www.asics.com.tr
0
nawar
(17.06.23)
(8)

grundig nasıl bir marka

penceredengorunenmorbina
çamaşır makinesi alınır mı?tek yaşıyorum 2 haftada bir toplu çamaşır yıkıyorum. annem ısrarla bosch al diyor ama o kadar para vermek istemiyorum açıkçası. sizce?https://www.hepsiburada.com/grundig-gwm-27101-d-7-kg-1000-devir-bluetooth-baglantili-camasir-makinesi-pm-HB00001CE62F?ds_rl=1294343&wt_gl=c
çamaşır makinesi alınır mı?
tek yaşıyorum 2 haftada bir toplu çamaşır yıkıyorum. annem ısrarla bosch al diyor ama o kadar para vermek istemiyorum açıkçası. sizce?

www.hepsiburada.com
0
penceredengorunenmorbina
(13.06.23)
Yani zamanında Alman markasıydı ama şu an Arçelik'e ait, Arçelik'le Beko'yla falan benzer bi performansı vardır diye tahmin ediyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.06.23)
çamaşır makinesi biraz riskli ama bir alternatif olarak ikinci el bosch veya siemens gibi bir marka alabilirsiniz.
0
elvan abeyiylegezse
(13.06.23)
Arçelik üretiyor, uzun yıllardır marka olarak Arçeliğe ait. Ben beyaz eşyada yerli malı ürüne her zaman daha çok güvenirim.
0
Soichiro Honda
(13.06.23)
Alman kalite kontrolü Türk üretimi ve arkasında servisi çok iyi olan Arçelik var, alınır.

Bosch ve Vestel kesinlikle alınmaz bence.
0
babafingo
(13.06.23)
alanwake gibi biz de yıllarca Samsung marka çamaşır makinesi kullandik. Hiç bozulmadı çok şükür ama sonra beyaz eşyaya zam geliyor bir de makine deterjanlı birakiyor diye bizimkiler Bosch markaya geçti. O çok daha iyi. Grundig TV, düzleştirici ne varsa kullandık, çok memnun kaldik. Çamaşır makinesini bilemem ama her markanın iyi olduğu bir ürün var. Beko TV konusunda çok iyi değil ama buzdolabı çok iyi misal.
0
stejerners
(13.06.23)
beyaz eşyada yerlilerden arçelik beko grubu iyidir, hem kalite hem servis açısından. vestel ve alt markalarından uzak durmanı öneririm.

bosch ise arızası çıkana kadar çok iyidir, arızalandığında çok pişman olursun.

altus marka bak, arçeliğin alt markası ve ürünleri bekar evi için ideal.
0
zikardo
(13.06.23)
Kim Hangi Markayı Hangi İsimle Üretiyor:
www.youtube.com

13:18 Koç Holding
14:23 Zorlu Holding
15:57 BSH
0
late viper
(13.06.23)
2021 Kasım’dan beri aynı makineyi kullanıyoruz, aşırı memnunuz. 2 bin küsüre almıştm Hb’den. Göüzün kapalı alın
0
zeleno
(14.06.23)
(4)

Sakal çıkmayan noktalar için

optimistbakunin
Selam, yüz ve boyundaki bazi noktalarda sakal yok bosluklu duruyor. Hatta goruntu uzayinca wolverine gibi oluyor diyebilirim. Yillardir 2 ya da 3 haftada bir jiletle traş olunmasina ragmen. Ayni zamanda düz estetik de çıkmiyor. Bazen reklamlarda goruyorum sakal serumu vslerin bi faydasi oluyor mu? Y
Selam, yüz ve boyundaki bazi noktalarda sakal yok bosluklu duruyor. Hatta goruntu uzayinca wolverine gibi oluyor diyebilirim. Yillardir 2 ya da 3 haftada bir jiletle traş olunmasina ragmen. Ayni zamanda düz estetik de çıkmiyor. Bazen reklamlarda goruyorum sakal serumu vslerin bi faydasi oluyor mu? Yoksa ne kullanmak ne yapmak gerekir
0
optimistbakunin
(12.06.23)
Bro onların çoğu "tokatlama" odaklı şeyler, senin yüzündeki sakalın nasıl çıkacağı sen daha doğmadan önce genetiğine kodlanan bir olay, ekim falan yaptırmayacaksan diğerleri nafile bir uğraş olur.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.06.23)
Ektirmek dışında hepsi hikaye +1
0
Mirket
(12.06.23)
benim kuaförüm kaşlarımdaki boşluklara ustura geçiyor. her gün yap bunu çıkar bunlar dedi hatta. tabi ben unutuyorum o yüzden ayda bir ustura görüyor :P dene istersen
kaş usturası ile yapıcan minicik bi jilet gibi düşün. gratis vbde satılıyor
0
neira
(12.06.23)
minoxil sakal için de etkili diye biliyorum. kullanmayınca ama çıkardığı saç eski haline geliyor. bir inceleyebilirsin.
0
knight of cydonia
(12.06.23)
(11)

laptop'u arabada bırakmak?

metematik
iş arkadaşlarım gözü kapalı arabayı park edip bırakıyorlar. bazen işlek bir yerde de bıraktıkları oluyor. daha önceki bazı hırsızlık tecrübelerini duyduğum için bir türlü içim rahat etmiyor. sizde durumlar nasıl? ya da siz olsanız ne yapardınız?
iş arkadaşlarım gözü kapalı arabayı park edip bırakıyorlar. bazen işlek bir yerde de bıraktıkları oluyor. daha önceki bazı hırsızlık tecrübelerini duyduğum için bir türlü içim rahat etmiyor.

sizde durumlar nasıl? ya da siz olsanız ne yapardınız?
0
metematik
(11.06.23)
Arabada görünmeyen ve güneş ışığı da almayan bir yerde bırakılır ama bu alışkanlık halini almamalıdır.

En baştan verileri yedekleme yapanlar 6865765 adım öndedir.
0
diyecevaplandı
(11.06.23)
Asla yapmam. Bagajda bile tutmam. Hicbir degerli esya arabada durmaz. Surucu koltugunun yanindaki bosluklara 2-3 tl bozukluk bile koymam. Bir kere cuzdanimi unuttum arabada (clutch canta ve koyu renk), yarim gun kaldi. O kadar. Onda da 5 kati kosarak indim dhsjsj. Manyak cok, insanlara guvenemiyorum
0
mor oje
(11.06.23)
kelebek camından girdikleri zaman arkadaşların da artık arabada bırakmamak gerektiğini anlar merak etme. Arabada 5TL bile bırakmıyorum görünür şekilde, millet kafayı sıyırmış durumda, para ya da paraya dönüştürülecek hiç bir şeyi görünür şekilde araçta bırakmayın.
0
solo
(11.06.23)
arabanın içinde dışarıdan görünmeyecek şekilde bırakıyorum bende

1 ) arabaya binmeden önce çanta / laptop'u bagaja koyarım
2 ) 1.maddeyi yapmayı unuttuysam inip bagaja koymam , ön yolcu koltuğunun altına sokarım
0
pislick0
(11.06.23)
Araba çekilir diye bile lazım birşey bırakmam ancak bagaja falan koyarım taşıyamayacağım bir şey ise
0
basond
(11.06.23)
AVM otoparkında bile laptop çalındığını duyduğumdan beri bırakmamaya çalışıyorum. Bir de sıcak vb gibi etmenler var. Laptopa zarar verebilir. Bu tarz elektronik eşyalar araç içindeki ısınmadan dolayı patlayabiliyor.
0
anten
(12.06.23)
Viaport'u bilirsiniz, çevre illerden gelip buranın otoparkındaki araçları patlatıp bagajdaki arka koltuktaki malzemeleri çalmak gibi bi sektör oluşmuştu, hala da devam eder. Riskli işler yani.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.06.23)
Arabanın camını kırıp, almaları 5 sn.

Bir arkadaşın arabasından bu şekilde laptop'unu çaldılar. Ekmek almaya durup, tekrar gelene kadar çalmışlar. İçinde yedeği olmayan çok önemli veriler vardı. Araya hatırlı tanıdıklar sokarak, çalan adamların sattığı yerleri dolaşıp buldu ve kendi laptop'unu geri para vererek aldı.

Ayrıca en kötü laptop, şu an 15-20 bin TL. Arabada görünür olarak bırakmayın!


.
0
kartallar yuksek ucar
(12.06.23)
abi bırakırlar, zaten bu hata 1 defa yapılır. bırakırlar bırakırlar, bir gün çalınır, bir daha bırakmazlar.

arabaya laptop bırakan tüm tanıdıklarımın laptopları eninde sonunda çalındı. en güvenli diyeceğiniz yerlerden bile çalındı üstelik.
0
tchuck
(12.06.23)
Sırt çantamı yanıma alırım yada bagajda olur arabada olacaksa, görünür yerde değerli insanda hmm çalınır denilecek hiçbir şey bırakmam.
Laptop verilerim tamamı yedekli olduğu olduğu için laptop gitmiş olur, veri kaybını hiç riske atmazdım.
0
atom karincanin torunu
(12.06.23)
bagajda biraktigim cok oluyor, arabanin icinde gorunur vaziyette hicbir sey birakmam.
arabanin icinde birsey olmamasina ragmen 2 kere cami patlatilmis adamim.
0
cooperr
(12.06.23)
(3)

Klozete eğilirken dizlerim ağrıyor

chicha_v2
Yaş daha 32.5, evden çalışıyorum, düzenli sayılabilecek kadar spor yapıyorum (evde ağırlık, dışarıda çoğunlukla bisiklet) ve son bir yıldır dizlerim klozete eğilirken ağrıyor.Doktora gideyim mi, korkayım mı? Hangi egzersizlere ağırlık vereyim squat falan yapabiliyorum aynı ağrıyı hissetmiyorum o sır
Yaş daha 32.5, evden çalışıyorum, düzenli sayılabilecek kadar spor yapıyorum (evde ağırlık, dışarıda çoğunlukla bisiklet) ve son bir yıldır dizlerim klozete eğilirken ağrıyor.

Doktora gideyim mi, korkayım mı? Hangi egzersizlere ağırlık vereyim squat falan yapabiliyorum aynı ağrıyı hissetmiyorum o sırada.
0
chicha_v2
(09.06.23)
geçmiş olsun.
önemli bir şey yok gibi duruyor ama bisikleti azaltın kontrol için ortopediye gidip dizinize baktırabilirsiniz. menüsküs, diz eklem sıvısı eksilmesi vs olabilir. kolay çözümleri olan şeyler.
0
erty_ksk
(09.06.23)
Patellar tendinit diye bir araştır abi sen ne olur ne olmaz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(09.06.23)
d vitamininiz eksik. isterseniz gidip ölçtürün eksik çıkacak. hatta yok gibi bir şey çıkar
0
dakota
(09.06.23)
(4)

Lacoste tişört kurumuş ter izi

iddaaci
Merhaba, orijinal tişörtü sadece 1 gün giyip yıkamadan dolaba kaldırmıştım. Sene 2021 nisan. 2 yıl sonra döndüm. Dolabı açtım baktım sarı ter izi kalmış. Kurumuş. Yıkadım ama çare olmadı. Ne yapmak gerekir?
Merhaba, orijinal tişörtü sadece 1 gün giyip yıkamadan dolaba kaldırmıştım. Sene 2021 nisan. 2 yıl sonra döndüm. Dolabı açtım baktım sarı ter izi kalmış. Kurumuş. Yıkadım ama çare olmadı. Ne yapmak gerekir?
0
iddaaci
(08.06.23)
Çöpe atabilirsin.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.06.23)
mr.goodcat
(08.06.23)
Vanish’e bir şans verirdim.
0
giovanne
(08.06.23)
asprin sıkabilirsin ya da kuru temizleme
0
koela
(09.06.23)
(3)

paketli hazır yemek'ler kötü bir fikir mi?

biseysorcaktim
yayla marka olan paketli hazır yemekleri, lezzet, pratiklik ve fiyat açısından beğeniyorum. evde bulunduruyorum hep. yemek yapmaktan daha pratik geliyor. peki bunların sağlığa zararı var mıdır/nedir?dışarıdan verilen siparişlerden daha makul buluyorum bunları. bozulmasın diye katkı maddesi vardır be
yayla marka olan paketli hazır yemekleri, lezzet, pratiklik ve fiyat açısından beğeniyorum. evde bulunduruyorum hep. yemek yapmaktan daha pratik geliyor.

peki bunların sağlığa zararı var mıdır/nedir?

dışarıdan verilen siparişlerden daha makul buluyorum bunları. bozulmasın diye katkı maddesi vardır belki. çok sık tüketmiyorum zaten ama yine de emin olamıyorum.
0
biseysorcaktim
(08.06.23)
Koruyucu olaylarına ben takılmıyorum pek, pazardan aldığın ıspanak bile ekim esnasında 50 tane tarım ilacına kıla yüne maruz kalıyor, paketli gıdaya girmiş koruyucu kadar sıkıntılı aslında. Onun dışında marketten ya da internetten "organik" diye aldığın ürünlerin bile sertifikalarını incelersen ne kadar organik ne kadar değil anlaşılabiliyor. Bence bu yüzyılda bu işlere çok kafa yormamak gerekiyor.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.06.23)
yayla'da katkı maddesi, koruyucu, endüstriyel ürün bulunmuyor diye biliyorum. açıkçası nohutla şununla bununla uğraşmaktansa ben de son zamanlarda yayla'yı tercih etmeye başladım.

kaleci +1
0
black holes in the sky
(08.06.23)
rusyaya sattığımız narlarda pestisit oranı yasal sınırın üzerinde olduğu için geri gönderiliyor ama biz aynı narı marketten alıp yiyoruz. yani buna bakarsan bence paketli gıda = ölüm gibi bir şey değil bence. yiyen öldü de yemeyen ölmedi mi ayrıca, meyve ve sebzeni bile arka bahçende kendin yetiştirip yemiyorsan bu kadar takmaya gerek yok.
0
elorelia
(08.06.23)
(14)

0 otomobili akrabaya emanet verir misiniz?

ikiicidisibirkisi
otomobille birlikte gidilmesi planlanan bir tatile siz zorunlu olarak iş kaynaklı gidemiyorsunuz diyelim.diğer kişilerin planı bozulmasın ve rahat etsinler diye onlara emanet verip siz gidin der misiniz.aynı yere çok rahat otobüs veya uçakla gideblicekler bu arada.birde kaçıncı derece yakınlık ölçüt
otomobille birlikte gidilmesi planlanan bir tatile siz zorunlu olarak iş kaynaklı gidemiyorsunuz diyelim.

diğer kişilerin planı bozulmasın ve rahat etsinler diye onlara emanet verip siz gidin der misiniz.

aynı yere çok rahat otobüs veya uçakla gideblicekler bu arada.

birde kaçıncı derece yakınlık ölçütünüz olur.

yaklaşık 1 hafta onlarda kalacak ve sizin otomobile ihtiyacınız olmayacak.
0
ikiicidisibirkisi
(07.06.23)
Bugüne kadar kimsenin direksiyonuna oturmadım.
Ailem dışında hiç kimse arabamın direksiyonuna oturamaz.

Kardeşlerim bile o 'hiç kimse'ye dahildirler ve bilirler.
0
Mirket
(07.06.23)
Ekşi'de arabayı bi tanıdığa veren ve sonucunda başına türlü belalar gelen biriyle ilgili bi entry/başlık vs vardı, konuyu araştır ve esasında masum gibi görünen bu hareketin ne komplike bir probleme yol açtığına kendin şahit ol. Kısacası emanet araba verilmez de alınmaz da, en yakınım kardeşimdir çok çok çok uç bir durum olmadığı sürece ondan da almam ben de çok çok çok uç bir durum olmadığı sürece kimseye vermem. Aklı başında kimse de araba alıp vermez zaten.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.06.23)
kücükken bisikletimi büyüyünce de arabami kimseye vermem
0
sonsuz
(07.06.23)
İsterse verirdim.

Ama o istemeden teklif etmeyin derim.

Benim için yakınlık ölçütü olarak kuzenlerime arabayı veririm ama bu kişiden kişiye değişecektir. Kimisi kardeşini bile yakını hissetmez. Veya kardeşi serseridir, ona güvenmez de amcasının oğlunun kaynına güvenir ve verir arabasını.

Bu arada kasko yoksa veya kaskoda farklı şoförlerin hasarını karşılamak maddesi yoksa kolay kolay vermezdim. Arabayı isteyenin biraz ısrar etmesi gerekirdi.
Yeniden hatırlatırım ki onlar istemeden vermeyin, istesinler.

Edit: Arabanın sıfır olduğunu yeni farkettim. "o" harfi olarak okumuşum.
Sıfır aracımı (birkaç aylık da olsa) hiçbir şekilde vermezdim. Zaten bunu isteyebilecek karakterde biriyle samimiyetim de olmaz. Varsa bile olmasın samimiyetimiz. Zorda kalır, mecbur kalır o başka. Ama ille de vermem gerekse bile "sana araba kiralayayım" diyerek başımdan savardım. Mecbur kalırsam gerçekten 4-5 bin lira verip araba kiralar bu derdi başımdan def ederdim.
0
michael_knight
(07.06.23)
Araba emanet verilmez. Olası bir kazada sorumlu sensin.
0
socially awkward
(07.06.23)
Akraba ya da arkadaş farketmez böyle uzun süreli vermem. Belki bir kaç saat ihtiyaç halinde neyse.
Güven, samimiyette ayrıca önemli bu tür hallerde.

Onların rahatlığı ve planları benim için risk unsuru olmamalı. Onların planlarına sizin araba dahil olmasın.
Kiralık araç baksınlar.
0
diyecevaplandı
(07.06.23)
Kişiye özel ruhsatı olan bişeyden söz ediyoruz. Gitse birine çarpsa araç sahibi olarak belası gelip sizi de bulacak. Araba kimseye ödünç verilmez. İstemek de ayıp bence
0
photo85
(07.06.23)
Araba ödünç verilmez. Çok yakın arkadaşa gün içerisinde bir yere gidip gelme konusunda neyse de uzun süreli olmaz. Çok fazla vicdan yapıyorsan ortak olabilirsin kiralayacakları araca.

Hani herhangi bir sorun çıktığında kimseye bir zarar gelmese de sigortan geçerli olmayacağı için karşılamayacak hiçbir şeyi ya da koşa koşa gidip tutanağa kendini tutturacak evrakta sahtecilik yapacaksın. Sana kalmış.
0
nawar
(08.06.23)
burada yakınlıkla birlikte en önemli ölçütüm arabayı pert ederse parasını ödeyebilecek finansal gücü olup ve bu konuda tatava yapmayacak kişilere veririm sadece.
0
The_Lollok
(08.06.23)
Hakikaten iyi ve tecrübeli bir şoför varsa verilebilir.
0
etna
(08.06.23)
veririm tabii ki neden vermeyeyim. böyle zamanlar için dostluk kuruyoruz. yoksa yemişim dostluğunu.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(08.06.23)
Bir kişiye, zarar verdiği zaman üzülmeyeceğim kadar emanet veya borç veriyorum.

Biri borç istedi, bu kişi kaç TL'yi geri vermezse üzülmem ona bakıyorum. Emanette de aynı şekilde.

Bu akrabanız arabayı pert etse üzülmezseniz, "canın sağolsun" derseniz, verin.


.
0
kartallar yuksek ucar
(08.06.23)
ruhsati bana ait bir arabayi kardesime bile kullandirmam.

olumlu kazada seni de alirlar. cok lazimsa kiralasin.
0
alperz
(08.06.23)
annem ve babam dışında kimseye vermem. çünkü arabanın başına bir şey geldiğinde kaza yapacak kişiden masrafları almak için dilencilik yapamam. ki zaten kazanın maddi boyutu kolaylıkla ölçülebilecek bir şey değil. değerinin ne kadar düştüğü alıcının ödemeye razı olduğu fiyata göre karar verilebilecek bir şey.

bir de onun kazasını falan takip etmekle uğraşamam.
0
bohr atom modeli
(08.06.23)
(6)

Ne tip ayakkabı giymeyi seversiniz?

abelardo
Ve kaç çift ayakkabınız var?Her şeyin altına aynı ayakkabı giyenlerden misiniz yoksa her şey için ayrı ayakkabı saklayanlardan mı?
Ve kaç çift ayakkabınız var?
Her şeyin altına aynı ayakkabı giyenlerden misiniz yoksa her şey için ayrı ayakkabı saklayanlardan mı?
0
abelardo
(07.06.23)
Spor.
0
dissendium
(07.06.23)
Spor.
0
brnbrs
(07.06.23)
8 çift ayakkabım var.

özel günler, yemekler vs için vs off white ve alexander mcqueen giyiyorum. ya da şık bir yere gideceksem.

günlük olarak yeezy giyiyorum, her şeyin altına gidiyor.

iş için de adidas ozweego vs. ama kullanım %70 tek ayakkabı.

genel olarak spor.
0
garavel
(07.06.23)
Öğrenciyken her şeyin altına aynı şeyleri giyiyordum. Şimdi dolaplara sığmıyor. En çok klasik modelleri seviyorum. Hatta geçen bir arkadaşım çizmelerimle ilgili bir tespit yaptı. Farkında olmadan siyah, krem ve beyaz renk çizmelerden uzun, kısa, topuklu ve topuksuz her modelden edinmişim. O söyleyene kadar dikkatimi çekmemişti. Yılların acısını mı çıkartıyorum bilmiyorum ayakkabı almayı çok seviyorum.
0
ruhen hastayim ben
(07.06.23)
Ayakkabılarıma çok iyi bakarım belki 15 yıllık ayakkabım terliğim bile hala giyilir durumdadır. O nedenle en az 40-50 çift ayakkabım var diyebilirim. (Şu ekonomik koşullarda da her yıl yeni bir ayakkabı almak bence hayal oldu...)

Kışın daha çok bot ve spor ayakkabı yazın da sandalet ve terlik giyerim. Rahat olan 2-3 tanesi döner durur ayağımda. Günlük kullanımım rahat olanlardır.

Diğerleri de özel gün, fazla yürümeyeceksem vs. zamanlarda giyerim işte.
0
hiçmiyok
(08.06.23)
Bir şeyi bir şeyle kombin yapmaktan hiç anlamıyorum ama Reebok club c revenge vintage ile duygusal bir bağım var, giydiğim ayakkabıların tamamı bu ya da benzer modeller.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.06.23)
(13)

Spordan sonra bayılayazmak

jacque
Yarı tok şekilde 19.30 gibi spora giriyorum, 21.30 - 22.00 gibi de çıkıyorum. Çok ağır spor yapmıyorum; yoga dersi, step/spinning dersi falan derken 3 saati buluyor. Vaktim olursa ağırlık da çalışıyorum.Yemeği maalesef 22.30 gibi yiyorum. Ama duştan çıkıp eve gidip yemek yiyene kadar geçen sürede ço
Yarı tok şekilde 19.30 gibi spora giriyorum, 21.30 - 22.00 gibi de çıkıyorum. Çok ağır spor yapmıyorum; yoga dersi, step/spinning dersi falan derken 3 saati buluyor. Vaktim olursa ağırlık da çalışıyorum.

Yemeği maalesef 22.30 gibi yiyorum. Ama duştan çıkıp eve gidip yemek yiyene kadar geçen sürede çok halsiz ve sinirli oluyorum. Bunu engellemek için spordan çıkınca yarım muz, fındık falan yesem zararı olur mu veya ne yapabilirim?

Zaten çok geç yemek yediğim için muhtemelen kilo veremiyorum çünkü haftada 5 gün spora gidiyorum. 19.00'da yemek yeyip spora girsem çıkınca daha da acıkmış olacağım..

Çözemedim yani bir türlü yemek işini :(
0
jacque
(07.06.23)
cidden 3 saat spor yapıyorsan halsiz olman çok normal. yani hangi aktiviteyi 3 saat yapsan halsiz olursun
0
paintov
(07.06.23)
Yemek yediğin saatin kilo vermeye hiçbir etkisi yok, kalori açığı verdiğin sürece istersen tüm kalorileri gece 12 gibi alabilirsin, akşama doğru beş gibi yemekten hiçbir farkı yok o saatte yemenin, sistem 24 saat çalışır.

O gün ağırlık çalışmaya karar verdiysen önce ağırlık çalış sonra kendini iyi hissedersen spinning kıl yün işlerine bakarsın, çünkü bu şekilde vücudu gereksiz strese sokup kortizol salgılatıyorsun o da kan şekerini yükseltip düşürerek başını gözünü döndürüyor, ha ben böyle takılacam diyorsan çıkışta muz falan yemende bi problem yok ye tabii ama bence ağırlık çalışması ile spinning gibi yüksek yoğunluklu kardiyolar aynı gün olmamalı, olunca böyle oluyor çünkü.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.06.23)
3 saat nedir yuhannesburg.
0
alperz
(07.06.23)
Spor yapanlarda genelde 'Ben nasıl olsa spor yapıyorum, Yakarım Abi.' deyip yemeğe abanma yanılgısı oluyor.

Bir kalori sayma işine girişsen, makrolarını düzenlesen, ne almışsın, ne yakmışsın hesaplasan, bu hesaplamaya günde 10 dakikanı ayırsan herşey çorap söküğü gibi çözülecek de.

Bir de o üç saati azalt gerçekten. İki hareket arası 15 dakika telefon, 20 dakika muhabbet konularına girme hiç.
0
Mirket
(07.06.23)
@paintov @alperz @Mirket

Yoga, step/spinning ve ağırlığı aynı gün yaptığım için böyle oluyor maalesef :/

Yoga boş iş gibi ama çok seviyorum bırakmak istemiyorum. Step/spinning de çok ter attırdığı için sanki kilo vermemi sağlayacakmış gibi hissettiriyor, son 1 aydır gidiyorum. Sırf 1.5 saat bu ikisi sürüyor zaten. Ağırlığı da sevmediğim için en son yapıyorum. Duş falan derken 2.5 saati buluyor evet..
0
🌸jacque
(07.06.23)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
Yoga ve step/spinning derslerine ucu ucuna yetişebiliyorum o yüzden önce onlarla başlıyorum spora. Sonra ağırlığa pek halim kalmıyor ama yapmaya çalışıyorum.

Belki yoga + ağırlık veya step/spinning + ağırlık şeklinde değiştirsem daha doğru olacak. Step/spinning sınıflarına yeni başladım sayılır, daha önce hiç o kadar kalori yakıp terleyemiyordum. O yüzden psikolojik olarak sanki sürekli onu yapmam gerekiyormuş gibi bir algım oluştu.
0
🌸jacque
(07.06.23)
spinning dedigin intervalli kardiyo. ben olsam ayni gune agirlik koymam.

haftada uc kez agirlik uc kez kardiyo iyidir. bir gun de ense gunu.
0
alperz
(07.06.23)
Sporda yaktığın kalorinin de bir anlamı yok kilo verme sürecinde, en azından bunu bilirsen kendini bu kadar zorlamamış olursun hem fiziken hem de mental olarak, yani bu yaptığın sağlıklı bir planlama değil.

Spor dünyası içinde çok sevdiğim bir söz ver vardır: "Çok çalışmak önemli değildir, önemli olan doğru çalışmak.

Haftada 5 gün maksimum 60/70 dakikalık çalışmalarla şimdikinden daha verimli geridönüşler alabilirsin doğru bir planlamayla.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.06.23)
3 saat çok fazla geldi bana. saatleriniz öyleyse yapacak bir şey yok, önemli olan yediğiniz şeyler. spor çıkışı protin salata sebze yemeye çalışın
0
iwillsee
(07.06.23)
Yemek işi önemli. Beslendiğiniz saatin de, beslenme sıklığınızın da, gıdanızın da önemi büyük.

Beslenme saati önemli çünkü vücudun bir metabolizma saati var. Belli bir saatten sonra vücut daha ağırlaşıyor metabolizma dinlenme moduna geçiyor ve yağ yakımı da yavaşlıyor.

Beslenme sıklığı önemli çünkü vücudun yağ yakımına geçmesi vs bundan etkileniyor.

Ne yediğiniz önemli. Yani yağ protein dengesi vb... Bünye de önemli tabi. Ama beslenme konusunda çok kulaktan dolma bilgi var. mesela çevremde artık yediğime dikkat ediyorum diyenlerin çoğu "et yemiyorum" diyor mesela. Zeytinyağlı fasülye yediğinde iyi bir şey yaptığını sanıyor ama yağ ve şekerli bir gıda mesela zeytinyağlı fasulye... Dengeyi bulmak önemli. Vücut yağ da protein de karbonhidrat da istiyor. Bunları kesin olarak almamak değil, kontrollü ve dengeli almak önemli. Evet karbonhidart bile...

Beslenme için en azından bir seferlik mümkünse iyi bir hastanenin diyetisyenine gidin. Çünkü vücut analizi yapar nasıl beslenmeniz gerektiğini söyler.

Bazen hormonel bir bozukluk ya da hastalık da kilo vermeyi engeller. Atıyorum insülin direnci vardır vs. Kilo vermek zorlaşır.

Fiziksel aktivite de aynı. Kontrollü ve bilinçli yapmazsanız sadece debelenmiş olursunuz. 3 saat spor hem de 5 gün biraz fazla müsabık bir sporcu değilseniz.

Her egzersizin niteliği farklı ve günlere bölmek gerek bu yüzden.

Çok değil akıllı egzersiz yapın.
0
anten
(07.06.23)
Eğer gece yiyip uyumak durumundaysan 20 dk kardio kalanında ağırlık çalışman lazım. İlla çok ağır değil ama yiyip yatarsan kasların dinlenir yediklerinde kas oluşumuna katılır, protein ağırlıklı güzel beslenirsen. 3 saat spor olmaz eğer antreman gerektiren bir evente katılmıyorsan
0
abi bi dizi buldum on numara
(07.06.23)
Bir de o kadar spor yapıyorsan kas inşa ediyorsun demektir. Bu durumda sadece ağırlığına bakıyorsan yanılırsın. Kilon aynı kalıyor ama pantolonların bol gelmeye başlıyor da olabilir. Vücut yağ oranı düşüyor olabilir. Şu adresten vücut yağ oranını hesapla ve 10-15 günlük periyodlarla kontrol edip bir yere yaz.

www.agirsaglam.com
0
Mirket
(07.06.23)
Profesyonel değilseniz 3 saat egzersiz falan olmaz. Yaptığınız şeyi bilinçli yapmadığınızı anlıyorum burdan. Hem faydalı değil, hem sürdürülebilir değil. Max 1-1.5 saat arasında salondan çıkmanız lazım. Amaçlarınız doğrultusunda egzersiz rutininizi gözden geçirin. Bilmiyorsanız da planlama konusunda yardım alın.
0
synesthesia
(07.06.23)
(2)

Wayfarer vs new wayfarer

personaa
İkisi arasında hangisini daha şık buluyorsunuz? Yuvarlak yüzlü birisi hangisini tercih etmeli?
İkisi arasında hangisini daha şık buluyorsunuz? Yuvarlak yüzlü birisi hangisini tercih etmeli?
0
personaa
(07.06.23)
New Wayfarer çocuk gözlüğü gibi gözlük ben sevmiyorum; klasik olan da yuvarlak yüzlü kare yüzlü dikdörtgen yüzlü üçgen ya da beşgen yüzlü herkese yakışan sihirli bir gözlük.

Ekleme yapayım: Bir teori vardır "bir insan Wayfarer taktığı halde hala yakışıklı/güzel değilse, o kişi gerçekten de çirkindir" derler.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.06.23)
eskisi her türlü döver.
0
kimlanbu
(07.06.23)
(6)

apple watch mu garmin mi?

durgunfoton
Arkadaslar,akilli saat almaya karar verdim, apple olursa en ucuzunu alacagim.büyük beklentim yok.ama karar veremiyorum;garmin'in sarji 10 gün, apple 1 gün anladigim kadariyla. apple'in bir sürü kordon alternatifi var, garmin'in yok.Garmin'in istedigim modeli 50% indirimde.daha önce hicbirini kullanm
Arkadaslar,
akilli saat almaya karar verdim,
apple olursa en ucuzunu alacagim.
büyük beklentim yok.

ama karar veremiyorum;
garmin'in sarji 10 gün, apple 1 gün anladigim kadariyla.
apple'in bir sürü kordon alternatifi var, garmin'in yok.
Garmin'in istedigim modeli 50% indirimde.

daha önce hicbirini kullanmadim, bir öneriniz var mi?
tesekkürler.
0
durgunfoton
(07.06.23)
Garmin ve Apple aynı janrın saatleri değil. Apple ya da Huawei ya da Garmin ya da Suunto dersen bunların karşılaştırması daha kolay olur ama Apple mı Garmin mi diye sorduğunda senin amacın hakkında fikir vermiyor. Ha ama bro ben yeri geliyor 1 hafta dağ bayır kampa gidiyorum diyorsan estetik benim için önemli değil donanımı iyi olsun şarjı uzun gitsin haritamı rotamı eksik etmesin dersen Garmin al ama evden işe işten salona gidiyorum 40 dakika fitness çalışmam var oradan da eve giderim hafif olsun güzel olsun kordonu da değişiyor falan dersen Apple al tabii ki.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.06.23)
Kaleci +1

Profesyonel olarak bir hatta birkaç doğa sporuyla ilgileniyorsan garmin tabii ki ve güzel modelleri de var ancak normal rutinde arada koşuya gidiyorsun, salonda çalılıyorsun ve kullanım amacın daha çok gündelikse kesinlikle apple watch.
0
not sure if serious
(07.06.23)
Apple watch dahili gps olan, sensörleri ve doğruluğu oldukça iyi bir ürün. Bu anlamda Garmin’den fazlası vardır eksiği yoktur.

Haa batarya, ekran özelleri (güneşte görünme cart curt) açısından Garmin daha iyi.
0
giovanne
(07.06.23)
eğer şarjı da iyi gitsin, saat de şık ve işlevsel olsun dersen huawei gt3 öneririm. ben gt2 alalı 3 sene oldu, hala 10 güne yakın gidiyor şarjı. bir de köşeli saat hoşuma gitmiyor, gt yuvarlak olduğu için daha şık geliyor bana. iphone kullanıyorum, gayet de uyumlu çalışıyor.
0
mustafakesekci
(07.06.23)
Apple bataryası çok kötü sattık garmin aldık, ayrıca spor yapıyorsan takması bir garip geliyor bombeli. Ama özelliklerini ve os olmasını daha çok beğeniyorum. Uzun sarj ve fenix serisi bir görünümle çıkarsa kesinlikle apple, şu an için garmine mecbur devam.
0
abi bi dizi buldum on numara
(07.06.23)
ayni celiskiye dusmus ve sonunda garmin almis biri olarak yaziyorum.

oyle cok aman kosayim, yuzeyim, bisiklete bineyim insani degilim (himbilim yani) dolayisiyla benim icin spor amacli kullanim onemli degildi.

ama nabzimi olcsun, uykumu olcsun, adim saysin, ufak yuruyuslere ciktigimda gps ile takip etsin falan filan istemistim.

apple almadim cunku 3 sene sonra eskiyecekti. ayrica sarji garmine gore cok cok daha dayaniyordu ve benim icin en onemlisi, telefona o derece maruz kalmak istemedim (saatten de konusmak istemedim) cunku biliyorum ki calarsa acarim :D

3 yildir garmin kullaniyorum, cok memnunum.
0
65 derece
(07.06.23)
(1)

hatırlayamadığım film

dunden beri dimdik
bir grup hepsi birbirinden farklı tikleri olan insanlar bu işlere bakan doktorun muayenehanesindeydi galiba bir süre vakit geçiriyorlardı. sonu şaşırtmalıydı spoiler olmasın yazmayayım. amerikan filmi değildi galiba. hatırlatmak açısından hastanın teki el hareketi yapıp küfür ediyordu bir diğeri tem
bir grup hepsi birbirinden farklı tikleri olan insanlar bu işlere bakan doktorun muayenehanesindeydi galiba bir süre vakit geçiriyorlardı. sonu şaşırtmalıydı spoiler olmasın yazmayayım. amerikan filmi değildi galiba. hatırlatmak açısından hastanın teki el hareketi yapıp küfür ediyordu bir diğeri temizlik manyağıydı sanırım. bilen vardır umarım. neydi bu film.
0
dunden beri dimdik
(06.06.23)
Toc Toc.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.06.23)
(8)

Astrolojik olayların etkilerini siz de bu kadar yoğun yaşıyor musunuz?

anaphylacticshock
Merhaba, Hayatım boyunca astrolojiye inandım. Hiçbir zaman çok detaylı incelemedim, özel olarak ilgilenmedim ama gerçek olduğuna ve bilimsel olduğuna hep inandım. Ama şimdi size anlatacaklarım inanmaktan fazlası, doğrudan astrolojinin üzerimdeki etkileri hakkında.Bazen sebepsiz yere aşırı gergin ve
Merhaba,

Hayatım boyunca astrolojiye inandım.
Hiçbir zaman çok detaylı incelemedim, özel olarak ilgilenmedim ama gerçek olduğuna ve bilimsel olduğuna hep inandım.

Ama şimdi size anlatacaklarım inanmaktan fazlası, doğrudan astrolojinin üzerimdeki etkileri hakkında.

Bazen sebepsiz yere aşırı gergin ve depresif oluyorum. Böyle sanki beynimde yanan ışık sönmüş de ben karanlığa gömülmüşüm gibi hissediyorum. Dokunsan patlayacak, müthiş mutsuz bir ruh haline bürünüyorum.
Bir de bu dönemde regl tarihim de yakınsa aşırı sinirli oluyorum ve gerçek anlamda patlayacak gibi hissediyorum.

Bu durum genelde 2-3 gün, maksimum 1 hafta böyle sürüyor ve sonra bir anda sanki bulutlar dağılmaya başlıyor, ben hafifliyorum.

Bu arada sırada ve sebepsiz oluyor.

Son 2-3 seferdir bu durum başıma GELDİKTEN SONRA benim o depresif olduğum süreçte önemli bir astrolojik olayın yaşandığını duydum. Yani mesela retro ya da bir gezegenin farklı bir burca geçmesi vb gibi.

Astrolojik olaylar birinin ruh halini gerçekten bu kadar yoğun bir şekilde etkiler mi sizce?

Sizde de bu tarz etkiler oluyor mu? Hiç farkettiniz mi?
0
anaphylacticshock
(02.06.23)
bilimselligine inanamazsin cunku bilimsel degil. ben de yorum falan okudugum oluyor bi kere bile tutmadi :))) tutmak demeyeyim denk bile gelmedi. komple yalan malesefki. ortamlarda sohbet olsun diye konusulur o kdr
0
ala09
(02.06.23)
Hocam. Hocam. Hocam.

Kim bilir canınızı ne sıkıyor da böyle ruh halleri içine giriyorsunuz. Teeee gezegenlere bakana kadar bence çevrenize, insanlara, yaşadığınız olaylara bakın eminim sorunu orada bulacaksınız. Çünkü astrolojinin zerre bilimle ilgisi yok. Var diyenler ine cine de inanıyordur.
0
ruhen hastayim ben
(02.06.23)
bilimsel değil +1

bende sizin gibi zaman zaman aşırı gergin, depresif olabiliyorum. iş/özel hayat stresine ya da hormonlara bağlıyorum. gezegenlere gelinceye kadar bizi etkileyen çok çok başka olaylar var.
0
benaslinda
(02.06.23)
b1 vitaminin eksiktir. takviye al gecer.
0
alperz
(02.06.23)
alperz
(02.06.23)
Bilim dünyası "fiziki" bir fenomeni deney yoluyla ispatlayabilir, mesela yıldızların yapısını inceleyip içeriğinde kuş boku mu yoksa hidrojen helyum vs mi var bunaları bulabilir.

Bilim dünyası bazen "fiziki" bir fenomenin varlığını yapısını ya da çalışma mekanizmasını mevcut teknolojiyle deney yapmadığı için ispatlayamaz ama bu onun olmadığı anlamına gelmez, sadece mevcut şartlarda ispatlayamamıştır ve gelecekte bir gün ispatlanabileceğini bilir. Misal karanlık enerji gibi uzay maddeleri bunlardan biridir.

Bununla birlikte bilim dünyası astroloji gibi "fiziki" olmayan, bilimsel bi değer içermeyen ve tamamen "doğaüstü" olarak kabul edilebilecek fenomenlerle uğraşmaz, çünkü bilimsel bir değerliliği yoktur, yani "astrolojinin gerçekliği bugün ispatlanamaz ama yarın ispatlanabilir belki" gibi bir özellik taşımaz çünkü bilim dünyası 1000 sene sonra da bilimsel bir değeri olmadığı için bununla uğraşmayacak, bu tip konular genelde metafizikle ilgili insanlar ilgilenir ama o da bilimsel bir veri ya da ispat içermez.

Özetle, senin durumunun deneylenebilecek ve varlığı ya da yokluğu ispatlanabilecek bir özellik taşımıyor, çünkü bilimsel bir konu değil, tıpkı ruhlar periler cinler gibi bilimsel olmayan bir konu, sen yaşadığını söylüyorsun kimse sana "hayır yaşamadın" demez kendini buna inandırdıysan tabii ki bunu yaşamış gibi hissedebilirsin ama biz buna "evet böyle bir şey bilimsel olarak vardır" diyemeyiz.

Ama şunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz: Astrolojik olayların insan psikolojisini etkileyen beyin kimyasallarına yönelik birincil ikincil ya da üçüncül derecede bir etkisi yoktur, bu bilimsel olarak ispatlanabilir bir veridir.

Kısaca; bilimsel olarak deney yoluyla bugün ya da gelecekte herhangi bir şekilde ispatlanamayacak herhangi bir konu, gerçek değildir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.06.23)
Sayın anaflaktik şok bey/hanım. Astroloji bilimsel değildir, daha önce de söylemişler ama bir de ben söyleyeyim. Akademide astroloji diye bir bölüm yok. Bakın mantık çok basit, akademide yeri var mı o zaman bilimsel. Akademide yeri yok mu, o zaman bilimsel değil. Orta yaş ve üstü kadınların bir yerlerden öğrendiği astroloji bilimsel değildir. Sistemli olmayan bilgi bilimsel değildir. Farkındalık seviyenizi biraz daha arttırın lütfen. Teşekkürler.
0
smurfsmurfsmurf
(18.06.23)
zamanında insanlığın çok işine yaramış olsa da astroloji mitolojiyle birlikte daha kültürel bir uğraş olarak ele alınmalı. bu bağlamdaki anlam ve önemi hakkında şu güzel videoyu tavsiye ediyorum.

www.youtube.com

sorunuza yanıtım ise beni etkilemez hayır.
0
engelbert humperdinck
(18.06.23)
(9)

Türkiye'de tatil yapmak çok pahalı değil mi?

socially awkward
Konaklama, yeme-içme, ulaşım.. kısacası her yönden pahalı değil mi? özellikle bodrum'da tatil yapmak avrupa'dan bile pahalı.
Konaklama, yeme-içme, ulaşım.. kısacası her yönden pahalı değil mi? özellikle bodrum'da tatil yapmak avrupa'dan bile pahalı.
0
socially awkward
(01.06.23)
O bölgenin müşteri profili sen olmadığın için aslında pahalı değil.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(01.06.23)
pahalı. yunan adaları daha ucuz.
0
jelly bear
(01.06.23)
Geçen sene gümbet’te dondurulmuş kalamar ve bira satılan dandik mekanlarda bile hesap bin lira geliyordu. Herhalde tavsiye edilen, yüksek puanlı birçok mekanına gitmişimdir hiçbir yemek o paraları hak etmiyordu. Bu yaz capri adası bile iki kişi için erken rezervasyon ile daha uyguna geliyor. Zevksizlik başka bir şey değil.
0
ruhen hastayim ben
(01.06.23)
İki yıl bodrumda yaşadım her zaman pahalı bi yerdi. Son yıllarda daha çok almancı euro kazanan insanlar arttı
0
yalniz kizkulesi
(01.06.23)
Tek farkı bu oldu
0
yalniz kizkulesi
(01.06.23)
market fiyatlari euro zone ile esitlendi. rusya'dan ingiltere'den turla gelip otelde yasayanlar haric pahali oldukca, evet. 90'larda biz ailece tatile giderdik simdi mumkun gozukmuyor asgari ucretli bir ailenin bunu yapabilmesi.
0
antikadimag
(02.06.23)
hiçbir zaman ucuz değildi + kur artışı

ölü sezonlar ucuz sayılabilirdin 10-15 sene önce
0
bir soru sorcam
(02.06.23)
hep pahalıydı ama artık tamamen tuttuğunu kazıklamaya döndü.
(bkz: kate moss'un hesaba itiraz edip olay çıkarması) bak bu başlık 2015'ten. kate moss'un hesaba itiraz ettiği yerde biz ne yapalım.
0
hrskrs
(02.06.23)
Ulke zaten 85 milyon, yerli turistten bir talep olacak + yabanci turist de eklenince elbette arz talep dengesizliginden dolayi pahali olacak.
0
speedy
(02.06.23)
(11)

Cüzdan niyetine ne kullanıyorsunuz?

birşeylersoracağım
Eşimin bana biz bekarken aldığı Nike cırt cırtlı cüzdanı kullanıyorum. Hem eşim değiştir şunu der oldu, hem de ben bunu artık cebimden çıkartırken utanır oldum. :) Siz ne kullanıyorsunuz? Üstümde fazla nakit bulundurmuyorum. Kartlık alıp onu cüzdan olarak taşımak mantıklı mı? Önerebileceğiniz bir şe
Eşimin bana biz bekarken aldığı Nike cırt cırtlı cüzdanı kullanıyorum. Hem eşim değiştir şunu der oldu, hem de ben bunu artık cebimden çıkartırken utanır oldum. :) Siz ne kullanıyorsunuz? Üstümde fazla nakit bulundurmuyorum. Kartlık alıp onu cüzdan olarak taşımak mantıklı mı? Önerebileceğiniz bir şey var mı?
0
birşeylersoracağım
(01.06.23)
Kartlık son 50 yılı en güzel icadı, insanlar arka cebinde cüzdan taşımaktan skolyoz oluyor artık.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(01.06.23)
6 adet kart alan minik bi kartlığım var. cep telefonu boyutunda. hatta daha da küçük.
içinde de para olarak 50-100 tl bulunur genelde.

ben şahsi olarak cüzdan taşımayı sevmiyorum kalın geliyor. yan cebime koyabilmek istiyorum. o yüzden kartlık çok ideal.
3-4 kart alsa bile yeter.
0
jelly bear
(01.06.23)
cüzdan niyetine cüzdan kullanıyorum :) 4 kart var yanımda 2 kredi k 1 ulaşım 1 bankamtik

mağazaların marketlerin üyelik indirim kartlarını taşımıyorum

kartlar paradan daha çok kalınlık yapıyor bence
0
freebird5406_2
(01.06.23)
kartlık kullanıyorum. ehliyet, bir tane kredi kartı ve bir de işyeri kartı her işime yetiyor. çok büyük rahatlık. telefonun nfc'si arada hata vermese kredi kartı bile taşımam.
0
hrskrs
(01.06.23)
genel yaşantımı kartla geçirdiğim için son 4-5 senedir falan kartlık kullanıyorum. kredi kartları dışında saçma kartları taşımıyorum zaten onlar da artık hep telefon numarasıyla kullanılır oldu. nakit de 100-200 tl falan tutuyorum. normal cüzdan yük geliyor artık
0
chanandler bong
(01.06.23)
ortalama 10 yıldır nike cırt cırtlı kullanıyodum. fermuarı bozuldu bunu aldım sonra. 1 yıldır bunu kullanıyorum.

www.trendyol.com
0
spirit crusher
(01.06.23)
cırtlı adidas. hep bu tarz cüzdan kullandım hep de böyle kullanacağım. kimin ne dediğine bakmam ^^
0
konetsu
(01.06.23)
8 yildir ayni kartligi kullaniyorum. Pratik...
0
unidentified floating object
(01.06.23)
yıllardır kullanıyorum, 5 6 tane kağıt para + 6 kart


tr.uspoloassn.com
0
pislick0
(01.06.23)
www.n11.com

Şu ridge wallet'in çakması beni çok mutlu etti, klipsinde epey para tutabiliyor, yeterli sayıda kart tutabiliyor bozuk para diye bişey kalmadı zaten varsa da cebe.
0
hedep
(01.06.23)
Hotiç markasının çok dayanıklı deri cüzdanları var mağazadan deneyip al. Yıllar boyu kullanırsın. Çok şık ve kullanışlı
0
bugisme
(03.06.23)
(11)

Yıllardır düzensiz beslenen birine diet

bonjourrr
Ailede şeker varYıllardır paketli ürün bisküvi ve tatlı yemiş ve yaşı 40 a yaklaşmış birineŞimdi sağlıklı yaşam için ne tavsiye edersinizBu düzensiz beslenmenin kötü etkilerini vücuttan atabilir miAçlık vs yapmak işe yarar mıBir de ofiste salata avakado gibi şeylerile beslenmek istese haşlanmış yumu
Ailede şeker var
Yıllardır paketli ürün bisküvi ve tatlı yemiş ve yaşı 40 a yaklaşmış birine
Şimdi sağlıklı yaşam için ne tavsiye edersiniz
Bu düzensiz beslenmenin kötü etkilerini vücuttan atabilir mi

Açlık vs yapmak işe yarar mı



Bir de ofiste salata avakado gibi şeylerile beslenmek istese haşlanmış yumurta kokar mi öyle diyorlar
0
bonjourrr
(31.05.23)
Şu filmi seyrederek işe başlayabilirsin.

www.youtube.com
0
Mirket
(31.05.23)
Yani neyi yanlış yaptığınızı zaten biliyorsunuz güm diye diyetisyene gidip çok ani bi değişim yerine rafine şekeri yekün kesip paketli gıdayı da çok kısıtlı hale getirirseniz. Bi de üzerine günde/günaşırı 10bin adım ya da 1 saat yürüyüş yaparsanız etkilerini hemen görürsünüz.

Hemen açlık ölüm diyeti vs toplarına girmeyin bence.

Ha gece sandviç yapıp da yemeyin tabii :D

(Düz adam olarak yazdım)
0
hedep
(31.05.23)
Ben araklı oruç yapıyorum. Önceden sürekli birşeyler yerdim. Şimdi biraz frenledim gibi kendimi. Hem uygulaması da oldukça kolay.


Ayrıca vücuda yararı da varmış aşağıdaki linkten detayları öğrenebilirsini

youtu.be
0
kaiserr76
(31.05.23)
Bro aç kalmak su diyeti intermittent fasting falan aslında öyle mucize bir olay değil, bunlarla ilgili (otofaji) Nobel alan bilimadamının çalışmaları bile fareler üzerinde yapılmış araştırmalar, takdir edersin ki biz fare değiliz, insan denek üzerindeki etkileri belli değil, böyle bir çalışma yok çünkü. O nedenle daha basit daha sürdürebileceğin daha etkileri ispatlanmış teknikleri kullanabilirsin. Misal sebzeler hayvansal gıdalar meyveler gibi ürünlerle diyetinin %80'ini oluşturup kalan %20'yle de kafana göre takılabilirsin, ben bahsettiğin işlenmiş ürünlerin bile tamamen insan hayatından çıkarılmasını doğru bulmuyorum zira hiçbir insan nefsiyle mücadeleye girip de kazanabilecek kadar yiğit bir canlı değildir, bunları hayatından tamamen çıkarmak yerine makul ölçülerde tüketme eğilimine girebilirsin. Bu şekilde hem yoksunluk yaşamazsın hem de diyetini büyük oranda sürdürülebilir hale getirebilirsin.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.05.23)
oncelikle aliskanliklari birakmaya calismakla baslayin. birden diyet de yapayim, sekeri de keseyim, her seyi komple degistireyim derseniz olmaz, yapamazsiniz. (esimden biliyorum- yoksunluk kirizine girersiniz)

paketli biskuvi, gofret, cikolata, kraker... once onlari sakince bir kenara koyun. ya da hepsini birden yiyin ve yenisini almayin.

sabah kalktiginizda ilk yediginiz sey onlar olmasin. yerine cig badem, ceviz, kaju falan alin. kahvalti aliskanliginiz yoksa ya da kahvaltiyi biskuvi ile yapiyorsaniz yerine bademdir, cevizdir, salatadir koyun.

salatayla ve sebzeyle tanisin, sevmeseniz de hayatinizda yeri olsun, mantik evliligi gibi bakin iliskinize.

ekmek! ekmek en zoru hele ki cok seviyorsaniz. yiyin ama ogunde 1 dilim o da eksi maya falan yiyin. ve zamanla iyice azaltin.
pilavi basmati ile yapin (nisastasi en az olan o)

ilk lokmaniz hic bir zaman ekmek/pilav/makarna... olmasin. sebzeyle, salatayla baslayin.

yeme duzeni olusturun. haftalik menunuzde 2 gun mutlaka sebze (yanina yogurt yok ama - o da protein), kizmizi et, tavuk, balik dengesini kurun. her ogunde salatanizi yiyin.

daha cok hareket. ama birden abanmayin, zaten bedeniniz yoksunlukla savasiyor olacak iyice zorlamayin.

aksam belli saatten sonra yemeyin (9'la baslayin mesela) meyve yiyecekseniz yemegin uzerine yiyin, ara ogun olarak yemeyin, seker yukseltir. cok aciktiginizda cig badem falan atin agziniza.

duzensiz beslenmenizin etkilerini atabilirsiniz; ama yavas yavas, sabirla. bu sekilde esim karaciger/seker ne varsa duzeltti 3 ayda.
0
65 derece
(31.05.23)
Aynı döngüden ketojenik beslenmeyle kurtuldum. Benim dilim dönmez faydalarını ya da uygunluğunu/ uygulanabilirliğini anlatmaya ama detaylı bilgi almak için şu hesaba göz atmanızı tavsiye edebilirim: instagram.com
0
sekizdokuzon
(31.05.23)
yumurta, et(her çeşit), yeşil renkli sebzeler, zeytinyağı ve tereyağı, ev yoğurdu, gerçek turşu, peynirler ye. gerisini salla gitsin.

sabahları yarım litre suya bir dolu çay kaşığı tuz, yarım limon sık iç.

günde 1 saat yürü. hem kafa dağıtır hem bedava spor. hele park mark varsa daha da iyi.
0
alperz
(31.05.23)
Ketojenik diyeti denemeden önce kendine önce şu soruyu sor: Ben 2000 kalorilik diyetimin %70'ini (1400 kalori) yağ alarak tamamlayabilir miyim, bunu düzenli olarak her gün yapabilir miyim?

Buna ok. verirsen sıradaki şu sorular sor: Yeterli karbonhidrat alamadığın için beynin yağın atık maddesi/çöpü olan keton tüketmeye başladığında beynimde bu alerjik kimyasal maddenin enerji olarak kullanılmasını ister miyim? Sonrasında mekanizması yüksek oranda karbonhidratla çalışmaya evrimleşmiş kaslarım şeker bulamayınca enerjiye çevrimi daha zor olan ve yüksek yoğunluklu aktivitelerde kullanılamayan yağı kullanmaya çalıştığında beyin-kas koordinasyonumu kaybedip merdivenleri inerken düşersem ve boynumu kırarsam bunun sorumlusu kim olur?

Ayrıca gündelik hayatta kan şekerini dengede tutan karaciğerim şeker bulamayıp kan şekerimi yükseltemezse ve ben hipoglisemi şoku geçirirsem nasıl olacak bu işler?

Kendine bu soruları sorabilirsin, bunları sorduktan sonra düşük şeker ve protein nedeniyle yaşayacağın kas kayıplarını ve bu kayıplar esnasında lenf sisteminden harcanacak aminoasitler nedeniyle oluşacak bağışıklık sorunları için de ayrıca bazı sorularım olacak.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.05.23)
kendi yogurdunu yapsin, chia keten cekirdek kabak cekirdeigi az yulaf zencefil muz tarcin ceviz zerdacal dogal bal bunlarla yogurdu karistirsin, hepsinden az az abartmadan bol yogurt. oglen sabah birlestirip bunu yesin. bol su aksamda cok hafif salata ve protein. haftada 4-5 gun yogurt karisim iki gun yumurta peynir va kahvalti.
0
abi bi dizi buldum on numara
(31.05.23)
İlk başta şekeri, paketli gıdayı eve almasın, bunları yemeyi haftasonu ile sınırlandırsın. Ve akşamları belli bir saatten sonra yemeyi bıraksın.
Bu düzene biraz alıştıktan sonra if yapmaya başlasın. 14 saat açlık ile her insan zorlanmadan başlayabilir. Sonrasında açlık süresini 16 ya çıkarsın.
Bu düzende devam sonra.

Her acıktığında ağzına badem falan atmak çok tehlikeli. Sağlıklı şeyler yiyerek de insülin direnci oluşturuluyor. Hele şeker hastalığına yatkınlığı olan insana en iyi gelecek şey açlık. Öyle ağzına badem falan atarsan 2 seneye +10 kilo ve şeker hastalığına merhaba dersin. Ara öğün çok tehlikeli, her aç hissettiğinde aman diyim atıştırma.
0
zimbirik
(01.06.23)
Hocam ilker Çağlayan'ı dinlemenizi öneririm.

www.youtube.com
0
Cherea
(01.06.23)
(3)

Fitnessa gitmeli miyim?

applebite
Merhaba. Bugüne kadar herhangi bir fitness deneyimim olmadı. O bu şu arkadaşlar giderken hep kayıtsız ilgisiz kaldım. Şimdi gitsem mi diye düşünüyorum. Soru çok genel ama cevap da genel olabilir. Bir şey kaçırıyor muyum? Tecrübelerinizi aktarabilirsiniz. Başlayıp zevk almak, sevmek de isterim pek ta
Merhaba. Bugüne kadar herhangi bir fitness deneyimim olmadı. O bu şu arkadaşlar giderken hep kayıtsız ilgisiz kaldım. Şimdi gitsem mi diye düşünüyorum. Soru çok genel ama cevap da genel olabilir. Bir şey kaçırıyor muyum? Tecrübelerinizi aktarabilirsiniz. Başlayıp zevk almak, sevmek de isterim pek tabi bu işi, yani devam ettirmek. Teşekkürler.

Not: kilolu biri değilim aksine zayıfım. 176 boy 67 kg mesela. Bi taraftan da aman kilo falan vermiyim de diyorum lakin masa başı çalışmak kaynaklı hareketsizlik var, duruş bozukluğu da vardır bence, bel bölgesi ve göbek yağlanması zaten kesin var, göbek var yani kendince. Genel olarak zayıf ve minyon duruyorum diyebilirim.
0
applebite
(31.05.23)
Böyle bir ilgin varsa git, yoksa gitme. Ben yarın öleceğimi bilsem "ulan son bi deadlift yapayım" deyip giderim, bu tür şeyler kişiden kişiye değişir. Yağlanma göbek falan bunalar diyetle çözülür ama ağırlık çalışmaları her zaman daha fit görüntü verir. Onun dışında bu kararsızlığı yaşıyorsan gitme, muhtemelen sürdüremezsin, salona boşuna para vermiş olursun herkes illa bu işi yapacak diye bir kural yok hep söylerim bunu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.05.23)
Çok şey kaçırıyorsunuz evet. Kendisine bakan, spor yapan insan sayısı çok az. İnsanlar skinny olmayı fitlik sanıyor. Yazılın en azından duruşunuz yürüyüşünüz değişir.
0
ruhen hastayim ben
(31.05.23)
Hayatınız değişir
0
sanguine
(31.05.23)
(3)

Diyetisyen yanlış mı diyet veriyor?

Gradient_tabanlı_mor
10 gün önce diyete başladım. Diyet listem epey sıkıydı her şeyi tartarak yedim ve tam uydum diyete. Ama spor yapamadım. Spor da yapmalıydım diyetisyen öyle söylemişti. Bugün tekrar gittiğimde 3 kilo vermişim ama yağ azalmamış. Hatta karın bölgesinde artmış. Metabolik yaşım 1 yaş yükselmiş. Metaboliz
10 gün önce diyete başladım. Diyet listem epey sıkıydı her şeyi tartarak yedim ve tam uydum diyete. Ama spor yapamadım. Spor da yapmalıydım diyetisyen öyle söylemişti.

Bugün tekrar gittiğimde 3 kilo vermişim ama yağ azalmamış. Hatta karın bölgesinde artmış. Metabolik yaşım 1 yaş yükselmiş. Metabolizma hızım düşmüş.

Aslında liste gayet sağlıklı gibiydi hep protein sebze vs yedim. Diyetisyen normal, ödem vardır vs dedi ama pek inanmadım.

Sizce devam etmeli miyim buna? Niye diyet yapınca metabolizma hızım düşüyor ya?

edit: aslında karnım dışında her yerden yağ kaybetmişim az az da olsa. ama karnımda artmış görünüyor.
diyetisyen dedi ki adet döneminde olduğun içindir veya ödemdir. (karnımdan ameliyat geçirmiştim ve ödem oluyor bazen bu yüzden)
0
Gradient_tabanlı_mor
(31.05.23)
Metabolizma hızı dediği şey vücudun sahip olduğu kütle (yağ/kas) karşısında harcadığı enerji miktarıdır, kütle azaldıkça metabolizma hızı da azalır, misal 200 kiloluk bir insanın metabolizma hızı da 7000 kalori falandır, metabolizma hızının bir anlamı yok yani, ona göre sadece aldığın kalorileri ayarlarsın diyette. Onun dışında diyette spor yaparsan kalori harcarsın kalori harcayınca karnın acıkır karnın acıkınca yemek yersin, o zaman da diyet kontrolün bazen yoldan çıkar, diyetisyenler de bunu istemez o nedenle spor yaptırmazlar. Ayrıca 3 kilo kaybedip yağ oranın düşmemişse muhtemelen su ve kas kaybetmişsindir. Yani başarısız bir süreç olmuş senin için. Direnç çalışması olmadan yapılan tüm diyetler genelde böyle sonuçlanır. Geçmiş olsun.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.05.23)
O yag/kas falan olcen zamazingolarin alayi yalan. Metabolizma hesabi da temelde varsayimsal bir hesap. Yani bunun yontemleri var ama averaj bir diyetisyenin yontemleri degil bunlar.

Her kilo alisinizda ve verisinizde hem yag hem lean body mass dedigimiz kas, doku, vb. kaybi yasarsiniz. Bunun aksi mumkun degildir. yani aslinda 3 kg verdim ama yag azalmamis denen sey mumkun degil. Ayni sekilde 4 kg aldim sadece kas da mumkun degildir.

Kilo vermek ve yag yakmak birbirine bagli ama ayni anlama gelen kavramlar degiller. Cunku yag yuzde ile hesap edilmesi gereken bir seyken, kilo vermek ve almak meselesi tamamen tartida gorunen rakamdan ibaret. 10 gunde 3kg kaybetmek demek, karbonhidrat miktari azaldigi icin yasadiginiz muazzam su kaybinin yaninda belki bir miktar da gercek kutle kaybi demektir. Spor yapip/yapmamanizin bu konuyla ilgisi direkt yok. "Spor yapmak" diye bir tanim da yok aslinda, daha spesifik olmak lazim. Amaca yonelik ne yapilacagina karar verirken yoksa random sporun pek bir anlami yok.

Metabolizma hizinizin o aletlerin hesaplamasiyla dusuk cikmasinin bir anlami yok, ancak kg kaybi ile bazal metabolizma duser. Cunku en basit anlatimla vucudun beslemesi gereken sey azalir. Ancak bu yine diyetinizde yada yasamanizda bir sey degistirmek icin ana sebep degildir.

Bu konularin hic biri boyle siyah beyaz konular degildirler. Sonuc olarak diyetisyene gitmeye devam ediniz. Cunku anlatilacak ogrenilecek seyler cok. Profesyonel yardim iyidir. Ama elbette her meslegin iyisi/kotusu var.
0
wallcan
(31.05.23)
Bu yağı, yağın nereden gittiğini falan ölçen cihazla öyle 10 günlük farkı 3 kilonun detayını falan ölçebilecek hassasiyette cihazlar değiller. Biraz fazla ya da az su içtiysen, biraz fazla/az terlediysen Birinde sandalet, birinde kışlık bot giyerek ölçüme gittiysen o kadar fark çıkaracaktır.

Burada yanlış olan, Diyetisyenin seni motive etmede yetersiz kalması.

Hiç moralini bozmadan aynı şekilde devam et. Bir aylık süreçte ciddi bir sonuç alacaksın.
Ama sporunu da ihmal etme.
0
Mirket
(31.05.23)
(2)

üniversite düzeyinde amerikan futbolunun bu kadar yaygın olması

mark greg sputnik
neden? en az 10-12 üniversitenin takımı var mesela ki bunlar alt seviye. direkt süper lig, 1. lig filan da var. ucuz ve kolay erişilebilir desem öyle de değil ekipmanı pahalı, sahası farklı (gerçi futbol sahası kullanılabiliyordur muhtemelen). benim birader de heves etti bizim okulun takımına girmek
neden? en az 10-12 üniversitenin takımı var mesela ki bunlar alt seviye. direkt süper lig, 1. lig filan da var. ucuz ve kolay erişilebilir desem öyle de değil ekipmanı pahalı, sahası farklı (gerçi futbol sahası kullanılabiliyordur muhtemelen). benim birader de heves etti bizim okulun takımına girmek için, anladığım kadarıyla bayağı komünitesi de olan bi oyun.

derdim sporun kendisiyle değil, yakından takip etmemekle beraber superbowl'u filan izlerim, kurallarını az çok bilirim ama çok daha yaygın ve kolay erişilebilir sporlar varken amerikan futbolunun bu kadar popüler olması enteresan geliyor bana. neblim hiç üniye başlayan adamın basket takımına girdiğini görmüyorum. keza futbol veya hentbol, voleybol... buz hokeyini saymıyorum hadi o cidden maliyetli bir spor, kolay değil tutması.
0
mark greg sputnik
(31.05.23)
Amerikan futbolu bence süper bir oyun, amerikan futbolundaki heyecan adrenalin "tatmin duygusu" ne basketbolda var ne futbolda, başlayan da bunun için başlıyordur muhtemelen. ben sırf bununla ilgili filmleri izleyerek kurallarını falan çözmüştüm ara ara da açıp izlerim Youtube'dan. Bunun dışında bu işlere girenler tabii ki gelir olarak üst seviyede ya da buraya yakın ailelerin çocukları, ulaşılabilirlik pek sorun olmaz diye düşünüyorum ama öyle olmasa da kiralık ekipman kıl yün olayları vardır herhalde, yapan yapıyor işte bi şekilde.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.05.23)
Çünkü eğlenceli, vurdulu kirdili lol
Ne hentbol ne voleybol ne futbol testesteron dolu genç erkeklere bir rugby bir amerikan futbolu duygusu verir.
0
logisticsmanager
(31.05.23)
(7)

nickaltı hakaret - dava

rakicandir
nick altınızda hakaret edenleri bugüne kadar hiç dava ettiniz mi? evetse nasıl sonuçlandı?teşekkürler!
nick altınızda hakaret edenleri bugüne kadar hiç dava ettiniz mi?
evetse nasıl sonuçlandı?

teşekkürler!
0
rakicandir
(30.05.23)
Etmedim. Uç bir şey olmadığı sürece değmez.
0
dissendium
(30.05.23)
Ben bu olaylara şu gözle bakıyorum abi: Her şey etki-tepki meselesi, gelecek tepkiyi kaldıramayacağım bir şeyi yazmam, yazıyorsam da gelen tepkiyi umursamam. Çok ekstrem bir şey gelse de umursamam.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.05.23)
küfür edenler oldu uyardım sildiler. ayrıca şikayet butonu da işe yarıyor.

bir avukat arkadaşım anlatmıştı. nickaltına yazılan bir hakaretin kişiye hakaret olarak algılanmayacağını çünkü ad soyad kullanılmadığını ayrıca küfür eden kişinin küfür ettiği kişiyi adı ve soyadıyla kişiye küfür ettiğinin kanıtlanması gerektiğini söylemişti. ne kadar doğru bilemem. takipsizlik kararı çıkarsa kaybettiğin zamanla kalıyorsun.
0
false pretension
(30.05.23)
Evet, duyurudan da.
0
Kahvedesu
(30.05.23)
Nick altı değil de buradaki moderatorlügum sebebiyle, hiç yapmadığım şeyler için kullanıcının biri eksi duyuru başlığında ağza alınmayacak hakaretler edip duruyordu. İşi ilerletip özel hayatım ile ilgili bilgiler filan da yazmaya başlamıştı (eşimin işini, maddi durumunu bile biliyor olması ayrıca enteresan bir vakaydi). O zaman çok sinirlenmiş ve dava açmayı düşünmüştüm. Sonrasında sesi kesildi, entryleri de bir bir sildi.

Bir tanesi de tek tek moderasyona mektuplar yazıyordu; mektuptaki hakaretleri, beddulari görseniz kanınız donar. Onun için de ciddi suç duyurusunda bulunmayı düşünmüştük ama salim kafayla düşününce vazgecmistim.
0
fraise
(30.05.23)
bisey cikmaz, ugrasmaya degmez.
engelle gec..
0
cooperr
(30.05.23)
Etmedim ama birisiyle mesajlaşmıştık. nick altına hakaret edeni dava etmiş. hakaret edenin evine tebligat gelince adam korkudan altına işemiş.
0
komando kani var bende
(30.05.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.